14 Şubat, Sevgililer günü adı altında Dünyanın pek çok yerinde kutlanır oldu artık. Bizim de menşeini, aslını, astarını sorup soruşturmadan kabul ettiğimiz adetler listesinde yerini çoktan aldı. Pek çoğumuz mail grupları, forumlar ve sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla bu güne damgasını vuran Saint Valentine’ı tanıdık artık. Peki acaba doğru mu ve yeterli mi duyduklarımız?
Ne dersiniz bir kere de birlikte bakalım mı?
Bir hikayeye göre Valentine, 3. yüzyılda, Roma’da yaşamış bir papazdır. Bekar askerlerin evlilere nisbetle daha iyi savaşacaklarını, ‘geride çoluk çocuk kaldı’ derdi olmadan kendisine daha iyi hizmet vereceklerini düşünen zamanın hükümdarı 2. Claudius, askerlerinin evlenmesini yasaklar. Valentine, insanları gizli gizli evlendirir ve bu uygulama hükümdar tarafından farkedilince de idam edilir.
Bir diğer hikayede aziz Valentine, gardiyanın kızına sevdalanır ve asılmadan önce ona bir mektup yazar. İmza kısmına düştüğü not çok kalıcı olur: “from your Valentine…” (Sevgililer Gününde verilen kartlara hala bu not düşülür.)
Valentine hakkındaki bu söylentilerin hiç birinin aslı tam bilinemese de, Avrupa’da orta çağa kadar en popüler azizlerden biri olmuştur kendisi.
Başka bir rivayete göre ise, 5. yüzyılda İngiltere ve Fransa’da Şubat ayı ortaları, kuşların eşleşme mevsimin başlangıcı olarak kabul edilirmiş ve bundan dolayı bu günün (14 Şubat) romantik bir gün olması gerektiği düşünülmüş. Günün önemine binaen insanlar birbirine küçük hediyeler ve sevgi sözleri yazılı kartlar vermeye başlamışlar. Bu, zamanla adet olmuş ve araştırmaya göre şu an Amerika’da Noel’den sonra en çok (yaklaşık 1 milyon) tebrik kartı gönderilen gün, Sevgililer Günüymüş.
Güller, çikolatalar, bilhassa bayanların ilgisini çekecek mücevher ve kalp şeklinde hediyelikler, Sevgililer Gününün şimdiki sembolleri. Kaynağı ne olursa olsun, günümüzde pek de muhabbetle alakası yok gibi, tamamen ticari. Öyle olmasa, mağazalar hemen senenin ilk günü, Aralık ayı boyunca raflarını süsleyen noel baba, kardam adam, ren geyiği motiflerini kaldırıp, kalpler, sevimli ayıcıklar ve yapma güllerle süslemezlerdi. Hem insanın sevdiğine sevgisini bir başkasının sınırları dahilinde ifade etmesi ne kadar samimi olur acaba? Başkası tarafından belirlenmiş bir günde, başkası tarafından seçilmiş hediyeler, çok da özel olmasa gerek, ne dersiniz?
Peki ama, bu kadar kabul görmüş bir kutlamaya bir Müslüman olarak bizim yaklaşımımız nasıl olmalı acaba?
Amerika’da Sevgililer Gününde sadece karşı cinsler değil, arkadaşlar da birbirlerine valentine (kart ve küçük hediyeler) verirler. İşte, okulda, her yerde elinize küçük bir kart ve kalp şekilli bir çikolata tutuşturulabilir. Hediyeyi reddetmek adabımıza çok uymadığı için “thank you” deyip almak, uygun bir dille bu günü kutlamadığımızı ve sebebini kısaca açıklamak, hediyenin karşılığını vermek için de kendi özel günlerimizi beklemek güzel bir jest olabilir.
Okul çağında çocuğumuz varsa öğretmeniyle önceden konuşmak, ona bu günü kutlamadığımızı anlatmak gerekebilir. Zira bilhassa ilköğretimde sınıf arkadaşları arasında kart alıp vermek öğretmenlerce teşvik edilir, “sınıfta şu kadar öğrenci var, bu sayıda kart ve şeker gönderin” diye mektuplar gelir eve. Çocuğu o gün okula göndermemek de bir çözüm gibi görünse de, bu tip olaylar karşısındaki tutumunun sağlamlaşması için bilinçli ve kontrollü bir şekilde toplumdan çok da fazla çekmemek daha doğru olacaktır inşallah. Zaten öğretmene önceden durumu iletmişseniz kesinlikle sınırlarınız aşılmayacak, hassasiyet gösterilecektir (eğer hassasiyet gösterilmezse hakkınızı aramanın yolları da açıktır). Çocuğunuzun muhtemel burukluğunu bizim bayramlarımızda bütün arkadaşlarına hediye göndererek, mutluluğa ve kendine güvene çevirebilirsiniz inşallah. Hem bu şekilde, aynen Hadis-i Şerifteki gibi davranmış olursunuz Allahu alem:
Hazreti Enes R.Anh anlatıyor:
Resulullah (as) Medine’ye geldiğinde Medinelilerin iki (bayram) günleri vardı. O günlerde oynayıp eğlenirlerdi.
“Bu iki gün(ün mana ve mahiyeti) nedir?” diye sordu.
“Biz cahiliye devrinde bu günlerde eğlenirdik.” dediler.
Aleyhisselatu vesselam Efendimiz: “Allah, bu iki bayramınızı onlardan daha hayırlı diğer iki günle değiştirdi: Kurban bayramı ve Fıtır (Ramazan) bayramı.” buyurdu.Ebu Davud, Salat 239/ 1134, Nesai, Iydeyn, 1, Kütübü Sitte, Fezail bölümü, Hadis no: 4562
Efendimiz SAS in bir başka hadisi bu ve benzeri konularda bize ışık tutabilir:
“Bir kavme benzeyen onlardandır.”
Ebu Davud, Libas, 4, Müsned
Rabbimiz bizi ve evlatlarımızı böyle benzerliklerden muhafaza buyursun. Amin…
Nurgül Çelik
Allah razı olsun çok faydalı bilgilendirme olmuş