1980`li yılların başında İslamiyet ile şereflenen Dr. Jeffrey Lang, Amerika’nın en büyük üniversitelerinden Kansas Üniversitesi’nde matematik profesörlüğü yapan 3 çocuklu bir baba, ilham verici bir konuşmacı ve yazardır. Çocukluk ve gençlik yıllarında özellikle de babasından kaynaklı ailevi büyük zorluklarla karşılaştığını, bu yüzden bir yaratıcıya olan tüm inancını yitirdiğini ve ateistliği seçtiğini muhtelif kitaplarında ve konferanslarında dile getirmektedir. Daha sonra büyük bir arayış içine giren Lang, en sonunda İslamiyeti seçip, kendisini adeta yolunu kaybetmişlere yol göstermek için adamış örnek bir şahsiyettir.
Bahsedeceğimiz bu kitabında yazarımız, hem yurtiçinde hem yurtdışında, sonradan Müslüman olan biri olarak, İslam yolculuğunda karşılaştığı birçok tecrübe ve zorlukları ele almıştır. İslam’ı derinlemesine benimseyip hayatının her alanına geçirmeye çalışmıştır. Buna en güzel örnek, bir iş arkadaşının “Gün içinde ne tür ibadetler yapıyorsun?” sorusuna kitabında vermiş olduğu cevaplarıdır. Şöyle ki; bizlerin belkide namaz, abdest, tesbih, Kur’an tilaveti diye sıralayacağımız genel geçer cevaplar yerine Dr. Lang’in yanıtları çok daha farklıdır.
Bu yanıtlarla Peygamber Efendimiz’in (sas) ümmetine yaşam tarzı olarak öğütlediği, salih niyetlerle yapılmış tüm salih ameller gibi, iyilik yapmanın, gülümsemenin, eşine sevgiyle iyi davranmanın, çocuklarla ilgilenmenin (okuluna götürüp, ödevlerinde yardımcı olmanın), ihtiyaç sahiplerine maddi manevi yardımda bulunmanın, komşusuyla iyi geçinmenin de müslümanların hayatındaki ibadet kavramının ayrılmaz bir parçası olduğunu çarpıcı bir şekilde izah etmiştir. Böylece, dini hassasiyetlerin son derece farkında olan bir şahıs olarak, çevresindekilerin gözündeki “Müslüman” imajını pozitif anlamda değiştirirken İslamın ibadet anlayışını gerçek manada tanıtmıştır.
Kitabın diğer çarpıcı, hatta can alıcı bölümleri arasında; kıldığı ilk namazı ve can-ı gönülden etmiş olduğu ilk duasını da sayabiliriz. Bu kitapta ayrıca yazarın, doğuştan bu dine sahip olanlardan farklı olarak bu yolu kolaylıklarla değil hangi zorluklar ve meşakkatlerle bulup imana ulaştığı, karşılaştığı tüm zorluklarla sürekli bir mücadele ile nasıl başa çıktığı, aynı zamanda kendisi gibi sonradan Müslüman olan diğer arkadaşlarının yaşadıkları imtihanlar sonucunda geldikleri noktaları ve çok daha fazlasını bulabilirsiniz.
Yaklaşık 23 yıl önce kaleme alınmış bu kitap, malesef ki sadece Amerika’da değil Müslüman ülkelerinde yaşayan günümüz Müslümanlarının durumunu da özetler mahiyettedir. Dr. Lang daha o yıllarda, Amerika’ya göç etmiş Müslüman ailelerin ikinci ve üçüncü kuşak nesillerinin İslam’dan uzaklaştıklarını, hatta artık kendilerini Müslüman olarak görmediklerini, bu çocuklardan sadece yaklaşık %10’unun kendilerini Müslüman olarak ifade ettiklerini yaptığı analizlerle ortaya koymuştur. Günümüz gençlerinin de büyük bir bölümü sadece kimlikte Müslüman kalmışlar ve bu düzende kaybolmaya yüz tutmuşlardır. Yazarımız o günlerden bu günlerin geleceğini görürcesine okurlarında farkındalık oluşturacak tavsiyelerde bulunmuştur.
Dr. Lang, gerek kişiliğinden gerekse yaşadığı ortamdan dolayı sürekli sorgulayan bir birey olarak, İslam hakkında en ince detaya kadar herşeyi sorgulamış ve içine sindirerek bu yolda ilerlemiştir. Bulunduğu her Müslüman cemaatinde çok kısa zamanda sevilen, sayılan bir şahsiyet olmuş, çok değişik Müslüman grupları arasına katılmış ve kitabında bu gruplar içinde yaşadığı tecrübelerine de yer vermiştir. Ayrıca yazarımız yeni Müslüman olanların bulundukları gruplar içinde kabul görme çabası içine girdiklerinden, bu yüzden de onlar gibi giyinip onlar gibi yiyip içmeye çalıştıklarından, hatta isimlerini Arapça isimlerle değiştirme ihtiyacı duyduklarından bahsetmiş ve kendisinin bu gereksiz çabalardan rahatsızlık duyduğunu ima etmiştir.
Henüz ne anlama bile geldiğini bilmedikleri Arapça kelimeleri konuşmalarında kullanarak kendilerini daha dindar hisseden yada göstermek isteyenlere bunun gereksizliğini kanıtlamak istercesine, yazarımız kitaplarında tüm dini terimlerin karşılığında İngilizce kelimeler tercih etmiştir. Böylelikle okuyucu kitlesini geniş tutmak isteyen Dr. Lang, her kesime hitap etmeye, özellikle de İslam hakkında bilgi edinmek isteyenlere kolaylık göstermek amacı ile bu konuya özen göstermiştir.
Sonradan İslam ile şereflenmiş böyle özel şahsiyetlerin eserlerini okurken onların içinde bulundukları durumların ve kültürel farklılıkların göz önünde bulundurulması ve ona göre değerlendirilmesi gerekir. Neticede bu tür kitaplar kişisel tecrübelerden yola çıkılarak yazılmıştır.
Kitapta yer alan Jeffrey Lang’in Müslümanlıkla şereflendikten sonraki ilk namazının ardından, gözyaşları içinde yaptığı duasıyla veda edelim;
“Allahım, eğer tekrar inançsızlığa yönelirsem, hemen benim canımı al, beni bu hayattan kurtar. Kusurlarım ve acizliklerimle yaşamak zaten çok zor, ama Sen’i inkar ederek bir gün daha yaşayamam. ”
Jeffrey Lang
Esra Aiello
[bdp_ticker ticker_title=”Son Yazılar” theme_color=”#dd9933″ font_color=”#4c4f56″]
Yorum Bırakın / Leave a Comment