Gözümüze Bağladığımız Bağlar; Sosyal Ağlar ve İnternetin Bilinçli Kullanımı

Bilinçli İnternet ve Sosyal Medya Kullanıcısı Olmak İçin Dikkat!

1- İnternette geçirdiğiniz zamanın ömür sermayesinden harcanmış olduğunu idrak etmek için günlük zaman çizelgesi tutun. Bir gün içerisinde, iş ile ilgili konular haricinde, cep telefonu veya bilgisayar başında geçirdiğiniz saatleri başlangıç ve bitişleriyle not edin ve günün sonunda bu süreyi toplayarak hesap edin. Zamanınızın ne kadarını israf ettiğinizi görün. Çözüm olarak, düzensiz ve her aklınıza estiğinde cep telefonuna bakmak veya bilgisayar başına geçmek yerine kendinizi belirli sürelerle sınırlayın. Bu süreler dışında bakmayın. Bunu yapamıyorsanız yani kendinizi kontrol edemiyorsanız “internet bağımlılık testi” yapma zamanınız gelmiş demektir. Test sonuçlarına göre yardım almanız gerekebilir. 

2- İnternetle ve sosyal medyayla ilgili işler için günlük yarım saat veya bir-iki saat arası toplam süre ayırarak bu sürenin dışına çıkmamaya çalışın. Bir saat içerisinde cep telefonunu defalarca elinize alıyorsanız, mesajlara bakarken, Whatsapp, Instagram, Facebook vb. gibi alanlara kayarak hesap etmediğiniz şekilde buralarda zaman geçiriyorsanız günlük diğer işlerinize odaklanmanız mümkün olmaz. Yani günün bereketini kaçırırsınız. Önlem olarak, çok önemli bir haber beklemiyorsanız telefonu hemen ulaşabileceğiniz bir yerde tutmayın, mesaj ve bildirim sesini kapatarak sessize alın. Biraz ulaşılmaz olun.

3- Gelen birçok mesajın ve haberin aciliyeti olmadığını, bu haber ve bilgi bombardımanı altında zihnimizin “an”ın bereketini yaşamaktan mahrum kaldığını aslında çoğumuz biliyoruz. İletişim araçlarını kullanırken en verimli yolları seçin; zaman kaybına sebep olan iletişim şekilleri yerine (yazmak gibi) sesli mesaj özelliklerini kullanın. Cep telefonunu aklınıza estikçe değil belirli ve sınırlı zamanlarda kontrol edin.

4- Başkalarıyla iletişim kurmaya çabalarken ailemizle iletişimi kopardığımızı, uzağı yakın ederken, yakını uzak ettiğimizi fark edemeyebiliyoruz. İletişim kopukluğunun önüne geçmek için; aile bireyleri olarak aranızda bir anlaşma yapın, birlikte vakit geçirirken telefonları elinize almayın, sessize konuma alın, kapatın veya mekândan dışarı çıkarın.

5- Sanal ortamlarda yaptığımız her şeyin gerçek hayattaki gibi ahlakî ve hukukî sorumluluğu olduğunu unutmayın! Tedbirsizce paylaştığınız bilgilerle zan ve töhmet altında kalacakların vebalini düşünün veya sebep olabileceğiniz sosyal ve psikolojik kırılmaları. Size gelen ve paylaşılan her bilgiyi araştırmadan, üzerine düşünmeden, doğruluğunu teyit etmeden paylaşmayın. Bilgi akışına dahil olayım derken bilgi kirliliğine aracı olmayın.

6- Bilinçlendirmek için dikkatle seçilmiş durumun ciddiyetini yansıtan fotoğrafların paylaşılması yeterlidir. Toplumda kırılmalara sebebiyet verecek, moral ve psikolojiyi bozacak, toplumsal enerjiyi ve motivasyonu olumsuz etkileyecek fotoğrafları paylaşmamaya dikkat edin.

7- Özel hayatın kontrolsüzce paylaşılmasının mahremiyet ihlallerine ve bu bilgilerin kötüye kullanımına fırsat verdiğini unutmayın! Kullandığınız sosyal medya sayfalarında özel bilgi ve fotoğraflarınızı paylaştığınızda karşınıza çıkabilecek sorunları iyi hesap edin. Özel fotoğrafları yüz yüze iletişiminiz olmayan kişilerin görmesini engelleyen ayarları yaparak paylaşın. Örneğin Facebook’ta “aile”, “arkadaşlar”, “iş arkadaşları”… gibi gruplar oluşturabilir özel paylaşımlarınızı sadece görmesini istediklerinizle yaparak sınırlayabilirsiniz.

8- İnternette paylaştığımız kişisel bilgi ve paylaşımlarınızın algı oluşturmak, ticari ikna, kişisel yönlendirme ve yönetme için kullanılabileceğini hatta kullanıldığı gerçeğini unutmayalım. Karşımıza çıkan birçok reklam, internette bıraktığımız ayak izlerimiz takip edilerek belirlenmekte, ilgi alanlarımıza yönelik reklamlarla tüketim arzumuz kamçılanmakta. Örneğin Fecebook’da ürün satışı yapan bir firmaya sayfasını kurarken sayfa ayarlarında reklamlar için hedef kitle kriterleri sorulur, firmaların belirlediği kriterlere uygun bu kitleler Facebook’a girdiğimiz bilgilerimiz ve eylemlerimiz takip edilerek belirlenir ve firmalar bu bilgilerle bzim sayfalarımıza yönlendirilir. Reklamlardan tamamen kurtulmak mümkün değil ama kayıtlı olduğunuz ağların reklam ve gizlilik ayarları bölümünü ayarlayarak en azından istenmeyen reklam bombardımanını engelleyebilirsiniz.

9- Sosyal ağların birbirleriyle etkileşimi olduğunu unutmayın. Uygulamalar arası yaptığınız senkronizasyon ve bilgi paylaşımı sebebiyle sizin sakladığınız bazı bilgilerin arkadaşlarınızın telefonlarındaki kayıt bilgilerinizle eşleştirilip öğrenilmesini sağladığını biliyor musunuz!? İnstagram’a girdiğinizde sık sık Facebook arkadaşın (….) kullanıcı adıyla İnstagram’da şeklinde bir bildirimle karşılaşırsınız. Bu şekilde sosyal medyada tam adınızı kullanmasanız bile arkadaşlarınızın telefonlarındaki kayıtlı adınıza kolayca ulaşılabilmektedir. Zevkleriniz, ilgi alanlarınız, zaaflarınız, aileniz, sizi tetikleyen şeyler, tepki verdiğiniz şeyler hepsi kaydedilir. Eee bunda ne var, diyebilirsiniz. Bunu sadece kendi kişisel profilimiz çerçevesinde düşünmeyelim. Şimdinin aktif, genç internet ve sosyal medya kullanıcıları ilerde toplum içerisinde nerelerde ve hangi konumlarda, hangi statülerde olacaklar!? Stratejik bir konuma geldiklerinde sanal alemdeki tüm ayak izlerinin bu kişileri yönlendirmek veya saf dışı etmek için kullanılmayacağını hatta hali hazırda önemli konumlarda olanlara karşı kullanılmadığını söyleyebilir miyiz!? İnternette yaptığınız, yazdığınız, baktığınız, izlediğiniz, ilgilendiğiniz, dahil olduğunuz her şey ilerde aleyhinize delil olarak kullanılmak için bekliyor olabilir!? Çok mu komplo teorisi gibi göründü “WikiLeaks”i hatırlatalım.

10- İnternette geçirdiğiniz zamanı verimsiz geçirilen boş ve amaçsız gezintiler yerine verimli, üretken faaliyetlere çevirin. İnterneti üretkenliğinizle faydalı bir hale getirin. İnternet tarafından kullanılmayın, siz interneti faydalı amaçlar için kullanın.

11- Sosyal medya ve internet ihtiyaçlar doğrultusunda, bir amaca yönelik ve ölçülü kısacası bilinçli kullanıldığında fayda sağlarken bilinçsizce, rastgele ve ölçüsüz kullanıldığında tüm hayatımızı olumsuz etkileyen, zamanımızı heba eden, benliğimizi esir eden bir mecraya haline gelir.

12- Genel hatlarıyla dikkatinizi çekmeye çalıştığımız bilinçli sosyal medya ve internet kullanımı için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın hazırlatmış olduğu kitapçıkları okumanızı tavsiye ederiz.

Modül: 01. Medyayı Tanımak
Modül: 02. Medyayı Kavramak
Modül: 03. Bilinçli Medya Kullanımı
Modül: 04. Aile ve İnternet

Elif İlay Hüsmen, PDR

Alakalı Yazılar

[bdp_ticker ticker_title=”Son Yazılar” theme_color=”#dd9933″ font_color=”#4c4f56″]

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Go to Top