Hristiyan inanışlarına göre, Hz. İsa çarmıha gerildikten 3 gün sonra (haşa) yeniden canlanmıştır. Bu olaya atfen, Easter veya Türkçesiyle Paskalya diye adlandırılan gün, bütün Hristiyan dünyasında bayram olarak kutlanır. Kayıtlara gore, klise servislerine katılma yoğunluğu, en fazla Easter Sunday diye adlandırılan bu günde olmaktadır.
Diğer Hristiyan bayramlarından farklı olarak, her sene aynı güne düşmez Easter. Batı kliseleri bahar gündönümünden sonraki ilk pazar günü kutlarlar Easter’ı. Bu da her sene değişiklik göstererek, Mayıs ayı sonlarından Nisan ayı sonlarına doğru kayabilir.
Easter mevsimi bir dizi bayramlar, kutlamalar, anmalar zamanıdır Hristiyanlar için ve Ash Wednesday (Kül Çarşamba) denilen günle başlar. Katoliklerce kutlanan Ash Wednesday’de kliseye giden Hristiyanların alınlarına papaz tarafından kül sürülür. Günahlarından kefaret sembolü olarak kabul edilen kül, gün boyunca alınlarda taşınır.
Küllü çarsamba günüyle, Easter’da sonlanacak olan ve adına Lent denen 40 günlük bir perhiz dönemi başlar. Önceleri bu dönem, oruç ve ibadetle geçirilirken, şimdilerde kimilerinin kendilerine bazı kısıtlamalar getirdikleri günler olarak uygulanmaktadır (televizyon veya internetten uzak durmak veya Ortodoksların yaptığı gibi sadece et ve süt ürünlerini tüketmemek gibi).
Bu sezondaki diğer bir önemli gün, Easter Sunday’den hemen önceki Cuma günüdür ve adına da Good Friday (iyi Cuma) denilir. İnanışa gore Good Friday, Jesus’ın (Hz. İsa) çarmıha gerildiği gündür. Bu günün “iyi” olarak sıfatlandırılması Hristiyanlar arasında bile kafa karışıklığına yol açmaktadır; nasıl olur da Jesus’ ın öldüğü gün iyi olabilir? Burada “iyi” den kasdın kutsal olduğu da söylenir, kelimenin ingilizceye geçerken yanlış telafuz edilmiş olması ihtimali de (God’s Friday olması gerekirken).
Hristiyan inanışlarına göre, Hz. İsa, çarmıha gerildikten sonra sevenleri tarafından kayaya oyulmuş bir mezara konulur. Fakat aradan iki gün geçtikten sonra mezardan çıkar ve yakınlarına görünür, onlarla konuşur. İngilizcesiyle “resurrection” diye adlandırılan bu olay, Hz.İsa’nın yeniden dirilmesidir. Ve, bunun Easter gününde olduğuna inanılmaktadır.
Amerika’da, Easter denince akla, rengarenk boyanmış yumurtalar, uzun kulaklı sevimli tavşanlar, havada hoş bir bahar esintisi, ellerinde sepetlerle yumurta avına çıkan çocuklar, pastel tonlarda şık kıyafetler içinde kliseye giden insanlar gelir. Tabi ki her özel günde olduğu gibi bu günü fırsat bilip cüzdanlarını kabartma hevesinde olan para gözler sayesinde, anlatılan bu sahneler başınızı çevirdiğiniz her yerde karşılaşabileceğiniz şekilde yaygındır. Marketlerde aklınıza gelen hemen her ürünün Noel, Valentine’s day, Halloween, vs… vs… versiyonu olduğu gibi, bir de Easter versiyonu mutlaka vardır.
Peki ama, aslında Hz. İsa’nın yeniden dirilişi diye inanılan bu günde bunca farklı sembolün işi nedir? Cevap; Paganlar. Hristiyanlık öncesi Avrupa dinlerinden biri olan Pagan uygulamalarında yumurta, tavşan ve benzeri semboller baharla birlikte yeniden canlanan doğanın sembolleri olarak kabul edilirlermiş. Easter da zaten Paganların bu zamanda yaptıkları kutlamaya verilen ad imiş. Hz. İsa’nın ölüm yıldönümü olması gereken bu zaman, diğer Hristiyan adet ve inanışlarında olduğu gibi aslından oldukça uzaklaşmış ve tam anlamıyla bir kargaşaya dönüşmüş. Bir yanda Pagan gelenekleri, öte yanda Yahudilerce kutlanan Passover (hamursuz bayram) adetlerinden bazıları birleştirilip böyle bir bayram çıkarılmış ortaya.
Easter hakkında Hristiyan kaynaklarında birbirini tutmayan pek çok bilgi var. Nisa Suresi 157. Ayette geçtiği gibi, “… bu hususta tam bir şüphe içindeler.” İnsaflı ve mantıklı birinin buradan yola çıkıp işin aslını astarını araştırabilmesi ve gerçeği bulabilmesi hiç zor değil aslında. Ama nasipten de ötesi olmuyor işte. Araştırmalarımızda gördük ki, Hristiyanlar arasında da Easter’ın bir Pagan adeti olduğunu görebilen ve diğerlerini uyarmaya çalışanlar var. İnşallah araştırmalarına insafla devam ederler ve doğruyu bulabilirler diyelim.
Şükür ki Easter gelenekleri bize pek yansımamış gibi görünüyor. Her ne kadar çizgi kahramanlar ve oyuncaklar vasıtasıyla sevimli tavşan ve renkli yumurtalar bize kadar gelmişse de Noel kadar benimsenmemiş bu adet. Bu güzel. Yine de bu bilgilerin, gayri müslim ülkesinde yaşayanlar tarafından bilinmesi gerektiğini düşündüğümüz için bu konuyu sizlerle paylaşmayı uygun gördük.
Fakat, Hz. İsa As. ile ilgili yukarıda anlatılan olayların aslına, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’den bakmazsak eğer, bu yazı eksik ve belki de hatalı olur.
Konuyla ilgili bir kaç ayeti buraya alıyor ilgili detaylı bilgi için “Kur’an’da Hz. İsa As.” ve “Hz. İsa As. ve Hz. Meryem Validemizle Ilgili Ayet-i Kerimeler” adlı makalelerimizi okumanızı tavsiye ediyoruz sayın okurlarımız.
Ali İmran 54-55: Yahudiler, Hz. İsa’yı öldürmek için hile düşündüler. Allah da hilelerini kendi aleyhlerine çevirdi. Allah hile yapanların karşılığını en iyi verendir. O vakit Allah buyurmuştu ki: “Ey İsa! (Korkma) Şüphesiz ki seni ben (içlerinden) alıp kendi katıma yükselteceğim (seni vefat ettirecek benim), inkâr edenlerden de seni (kurtarıp) arındıracağım ve sana (ancak Allah’ın bir peygamberi olarak) uyanları kıyâmet gününe kadar, inkâr edenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz ancak banadır. (O vakit) ihtilaf ettiğiniz hususlarda aranızda ben hükmedeceğim.”
Nisa 156-157-158: Onların (İsa’yı) inkâr etmeleri, Meryem’e (zina etti diye) büyük iftirada bulunmaları ve: “Allah’ın Resûlü Mesih; Meryemoğlu İsa’yı biz öldürdük.” demeleri sebebiyle (onları lanetleyip cezalandırdık). Halbuki onlar, onu ne öldürdüler ne de astılar. Fakat onlara (o sırada asıp öldürdükleri adam, tıpkı İsa’ya) benzer gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşen (yahudi ve hıristiyan)lar bu hususta tam bir şüphe içindedirler. Tahmine uymaktan başka, onunla ilgili hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve onu kesinlikle öldürmediler. (Zaten kesin öldürdüklerini de bilmiyorlar.) Bunun aksine Allah onu (İsa’yı) kendisine yükseltti (ve korudu). Allah mutlak galip, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.
Nisa 171: Ey Ehl-i Kitab! Dîninizde taşkınlık etmeyin. Allah hakkında gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryemoğlu İsa Mesih ancak Allah’ın Resûlü ve Meryem’e ulaştırdığı “ol” kelimesi(nin eseri) ve (Cebrail ile) O’ndan (gönderilmiş) bir ruhtur. Allah’a ve resûllerine inanın, “(Allah) üçtür.” demeyin, kendi faydanıza olarak buna son verin. Allah bir tek ilâhtır. O, çocuğu olmaktan tamamen uzaktır (münezzehtir), O’nun şânı yücedir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. Vekil olarak Allah kâfîdir.
Nurgül Çelik
Allah razı olsun. Ellerinize sağlık.
Ellerinize saglik, cok faydali bir calisma olmus tesekkurler