Dijital Kimliğimiz Güvende mi?

Zamanımızın en çok kullanılan iletişim aracı olan internet, alışkanlıklarımızı ve hatta hayatımızı baştan sona değiştirdi. İnternet ve teknolojideki yenilikler vesilesiyle, eskiden bilim kurgu filmlerinde izlediklerimiz, artık gündelik hayatın birer parçası oldu çıktı. Bir zamanlar tanımlamada bile zorlandığımız sanal ortam, artık hayatın akışını yönlendirir oldu.

Dijital kimliğimiz

Akıllı telefon kullanan herkesin bir dijital kimliği mevcut artık. Kişinin hiç bir sosyal medya hesabı olmasa bile, telefonunda kullandığı uygulamalardan, tarayıcısında açtığı sitelere kadar hepsi teker teker kaydedilip bir kimlik oluşturuluyor.

Sadece profillerinize yazdıklarınız değil, sosyal medyada yaptığınız her yorum, her paylaşım, her beğeni, sizin dijital kimliğinizi oluşturmada birer veri. Web tarayıcınızda baktığınız siteler, arama motorlarındaki hareketler, hepsi bir araya gelip sizin hakkınızda tahmin edemeyeceğiniz kadar detaylı bilgiyi bir araya topluyor.

Veriler

Düşününce insana endişe verecek kadar çok detaya sahipler hakkımızda. Nerede, kimlerle yaşadığımız, çocuklarımız, ailemizin nerede oturduğu, hangi rengi sevdiğimiz, kıyafet tarzımız, vs vs… Üstelik bu bilgileri biz gönüllü veriyoruz. Ve güvenlik vs, maalesef  hiç biri doğru değil. Neredeyse hiç bir güvenliğimiz yok.

Söz gelimi, telefonumuza yüklediğimiz uygulamalar bizden fotoğraf albümümüze, kameramıza, mikrofonumuza… erişim izni istiyor. Biz de veriyoruz. (Hangimiz o küçük harflerle sayfalarca yazılmış sözleşmeleri okuyoruz ki?) Bu demek oluyor ki, bizden habersiz fotoğraflarımıza ulaşıp istedikleri gibi kullanabilirler, bizden habersiz fotoğraf çekebilirler.

Telefonumuzda çeşitli ortamlarda karşılaştığımız reklamların, evde konuştuğumuz konularla alakalı olması artık bizi şaşırtmıyor bile. Bu beni dinliyor mu diye merak ediyoruz ya, evet dinliyor.

Veri tellalları

Adını bile duymadığınız bazı büyük şirketler bizim hakkımızda tahmin bile edemeyeceğimiz kadar çok bilgi sahibi. Telefonumuza bedava diye indirdiğimiz her uygulama da, bu verileri toplamak için birer vasıta.

Elde edilen veriler çok büyük paralar karşılığında başka şirketlere satılıyor. Örneğin; Acxiom isimli firmanın 2016 yılında bu yoldan 800 milyon dolar gelir kazandığı belirtiliyor.

Veriler neden toplanıyor

Toplanan veriler, ya başka komisyoncu şirketlere ya da ticari şirketlere satılıyor. Ticari şirketler sizin neyi nasıl sevdiğinizi bildiği için karşınıza her fırsatta tam da size uygun ürünü çıkartıyorlar.

İlk başlarda ticari amaçlarla toplanan veriler zaman içinde farklı şekillerde kullanılmaya da başlandı. Artık güç, veriye sahip olanın elinde. Bu verilerle insanların herhangi bir olay karşısında nasıl davranacağını kestirip istenilen şekilde yönlendirilmesi bile söz konusu. Tam da bu sebeple bazı olağanüstü durumlarda ülkeler sosyal medya platformlarına kısıtlama getirebiliyorlar.

Korunabilir miyiz?

Bunlara karşı kendimizi korumak bir hayli zor. Çünkü artık pek çok iş gerçekten de internet ve telefonlar üzerinden yürüyor. Dünyanın en zengin şirketleri artık fabrikatörler değil, sanal verileri paylaşan platformlar. Bizler de bu şirketlere ücretsiz kaynak sağlayan gönüllü işçiler durumundayız.

Bu ortamda biraz daha güvenli olmak için; telefonunuzda çok da elzem olmayan uygulamaları silmekle işe başlayabilirsiniz. Uygulamaların ayarlarını gözden geçirmeyi ihmal etmemek de iyi olacaktır.

Toplanan bu verileri silen şirketlerden de söz ediliyor ama, ne kadar etkin olduğu konusu çok da net değil. Bazen öyle oluyor ki, bir servisi sonlandırmak için başlarken istenilenden daha çok bilgi vermek gerekebiliyor.

Bazı korunma yöntemleri

  • Telefonunuzu kullanmadığınız zamanlarda, bilhassa gece yatarken ‘uçak modu’na getirin. Bu şekilde sinyal göndermesini engelleyebilirsiniz.
  • Özel ve hassas bilgiler içeren mesajlarınızı telefonunuzdan kısa mesaj şeklinde değil de, uçtan uca şifrelendirme özelliği (end-to-end encrypted)  bulunan uygulamalarla gönderin. Özel bilgiler ve fotoğraflar içeren mesajlarınızı telefonunuzdan silin.
  • Telefonunuzda herkesin görmesini istemeyeceğiniz fotoğrafları saklamayın.
  • Tanımadığınız kişilerden gelen şüpheli mailleri hiç açmayın.
  • İnternette size ilgi alanınıza göre ürünler sunan hizmetleri kullanmayın.
  • Arama motorlarını kullanırken şahsi hesaplarınızdan çıkış yapın.
  • Hesaplarınızı birbirleriyle bağlantılandırmayın.
  • Sosyal medya hesaplarınızın varsayılan güvenlik ayarlarına güvenmeyin ve mutlaka üst düzeye getirin. Bunlar genelde en düşük güvenlik sınırında ayarlanmıştır.
  • Telefonunuzdaki uygulamaların ayarlarını kontrol edin. Kullanmayacağınızı düşündüğünüz erişimlere izin vermeyin.
  • Bazı uygulamalar her yeni sürümle birlikte ayarları da ilk haline getirebiliyor. Güncelleme yaptıktan sonra ayarları tekrar kontrol edin.
  • Bir ortamı kullanıp işiniz bittiğinde çıkış yapın.
  • Kulağa çok basit gelebilir ama, iyi çalışan bir korunma yöntemi olarak; kameralarınızın üzerini kapalı tutun.
  • Sosyal medya, email veya internet üzerinden üye olduğunuz her ortam için ayrı bir şifre oluşturun. Hesaplarınızdan birinin hacklendiğini farzedin. Bu, bütün hesaplarınızın elden gideceği anlamına gelir.
  • Şifrelerinizde isim, doğum tarihi gibi kolay tahmin edilebilecek şeyler kullanmayın. Büyük ve küçük harflerden, işaret ve numaralardan oluşan şifreler tercih edin. Şifrelerinizi her üç ayda bir değiştirin.
  • İstenmeyen fiziki erişimlere engel olabilmek için telefonunuza mutlaka şifre koyun.
  • Sosyal medya paylaşımlarınızı herkesin görmesini ister misiniz? Eğer sadece onayladığınız kişilerin görmesini istiyorsanız hesabınızı kapalı tutun. Yeni güncellemelerle, her bir paylaşımınızı kimlerin görebileceğini bile ayarlayabiliyorsunuz. Madem bu ortamda var olmak istiyorsunuz, biraz zaman ayırıp bu ayarları uygun şekilde düzenleyin.
  • Arkadaş ve takipçi taleplerini dikkatlice gözden geçirin. Eğer hesabınızda özel paylaşımlarda bulunuyorsanız tanımadığınız kişilerin taleplerini geri çevirin. İstenmeyen (spam) hesapları sisteme bildirin. Siz de engelleyin ve onlardan gelebilecek linklere tıklamayın.
  • Ne paylaştığınıza dikkat edin. Ev adresi, telefon numarası gibi hassas bilgileri paylaşmayın. Profillerinize çok detaylı bilgi girmeyin.
  • Paylaşımlarınızda yer bilgisi vermeyin.
  • Tatildeyken fotoğraf paylaşımı yapmak istiyorsanız bunu evinize gittikten sonraya bırakın ki, o anda evde olmadığınız anlaşılmasın.

En güvenli yöntem de hayatımızı olabildiğince sanallıktan uzak yaşamak olsa gerek. Herkese güvenli bir dijital hayat temenni ederiz.

Nurgül Çelik

17 Nisan 2018/ 1 Şaban 1439

Yararlanılan Kaynaklar

NPR
Mashable
CNN
Dijital Ajanslar

Alakalı Yazılar

[bdp_ticker ticker_title=”Son Yazılar” theme_color=”#dd9933″ font_color=”#4c4f56″]

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Go to Top