Amerika Birleşik Devletleri, 50 eyalet ve bir federal bölgeden oluşan bir ülkedir. Başkanlık sistemiyle yönetilir. Seçimler her dört yılda bir, çift yıllarda ve o yılın Kasım ayının ilk Pazartesi gününü takip eden Salı gününde yapılır. (Yani seçim ya 2 ya da 8 Kasım’da gerçekleşir.) Her başkan en fazla iki dönem seçilebilir ve toplamda 8 yıl görev yapabilir. Her iki yılda bir Temsilciler Meclisi tamamen yenilenir. Temsilciler Meclisi’nin 435 üyesi vardır. 100 üyeli Senatonun ise iki yılda bir üçte biri yenilenir. Her bir senatör 6 yıl için seçilir.
ABD’de iki büyük ana parti vardır: Cumhuriyetçiler ve Demokratlar. Ön seçim ve genel seçim olmak üzere iki seçim türü vardır. Ön seçimlerde partilere kayıtlı seçmenler kendi partilerinin başkan adayını belirler. Daha sonra, belirlenen aday karşı partinin belirlediği adaya veya ikinci dönemi için seçimlere katılan mevcut olan başkana karşı seçime girer. Genel seçim oy pusulasında herhangi bir partiye üye olmayan bağımsız adaylar da yer alabilir. Bu adaylar ön seçim yerine, toplanan belli sayıda imza ile oy pusulasında yer almaya hak kazanırlar. Ayrıca bazı eyaletlerde, seçmenlerin partiler tarafından aday gösterilmeyen, tercih ettikleri başka bir adayın ismini yazabilecekleri bir kısım da bulunur. Bu tür adaylar kendiliğinden seçilen aday olarak nitelendirilir ve bazen bazı önemli görevlere getirilebilirler.
ABD’deki seçimlerde zaman zaman oy pusulasında referandum sayılabilecek bazı kamu politikasıyla ilgili meseleler de seçmenin onayına sunulabilir. Çift yıllarda yapılan federal ve yerel seçimlere ek olarak bazı yerlerde tek yıllarda da yerel seçimler yapılabilir. Yahut ölüm ya da istifa sebebiyle boşalan pozisyonu doldurmak için herhangi bir zaman da seçim yapılabilir.
Genel seçimlerden önce eyaletler, parti adaylarının seçildiği ulusal aday belirleme toplantısına delege seçmek için parti kongresi yapar. Eyaletlerdeki bu kongreler genellikle Ocak ve Haziran arasında yapılırken ulusal kongreler Temmuz, Ağustos, veya Eylül aylarında yapılır.
Oy kullanabilecek seçmen sayısının katılımı demokrasi ile idare edilen pek çok ülkeye göre çok azdır. 1960’lardan beri seçmen sayısında genel bir düşüş yaşanmaktadır. 1960’da nüfusun %64’ü oy kullanırken bu sayı 1996’da %50 civarına kadar düşmüştür. Fakat son iki seçimde tekrar %60’lara çıkan bir yükseliş yaşanmıştır.
Seçimle doldurulan her federal görevin şartı anayasanın birinci ve ikinci maddelerinde belirtilmiştir. Mesela, başkan adayının Amerika doğumlu, 35 yaş ve üzerinde olması ve ABD’de en az 14 yıl ikamet etmiş olması gerekir. Başkan yardımcısı da aynı özelliklere sahip olmak zorundadır. Anayasada yapılan 12. değişikliğe göre başkan yardımcısı başkanla aynı eyaletten olamaz. Temsilciler Meclisi adaylarına gelince, en az 25 yaşında, 7 yıldır ABD vatandaşı olması ve yasal olarak Kongre’de temsil edecekleri eyalette ikamet etmesi gerekmektedir. Senatör adaylarının ise en az 30 yaşında, 9 yıldır ABD vatandaşı olması ve yasal olarak temsil edecekleri eyalette ikamet etmesi gerekir. Başkan adaylarının en fazla iki dönem başkan seçilebilmelerinin aksine Kongre Temsilciler Meclisine seçilenlerin ve senatörlerin böyle bir zorunluluğu yoktur. Defalarca seçilebilirler.
Seçmene gelince, 18 yaşında olması ve Amerikan vatandaşı olması yeterlidir. Amerika’da doğması gerekmez. Seçimden önce yaşadığı yerde seçmen kütüğüne kayıt olması gerekir. Adres değişikliği durumunda kaydını yeniler.
Seçme yaşından ve hakkından bahsetmişken ABD’de seçmen olabilmenin tarihçesine kısaca bir göz atalım:
1789’da sadece zengin, vergi veren beyaz erkeklerin oy verme hakkı vardı ve bu sadece nüfusun %6’sıydı. 1870’de beyaz olmayan erkekler 15. anayasa teklifiyle oy verme hakkına kavuştular. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren devam eden uzun bir mücadele sonrası 1920’de bütün kadınlar oy verme hakkına kavuştular. 1924 yılında bütün Kızılderililer oy verme hakkını kazandılar. Çinli göçmenler ise 1943’de vatandaşlık ve oy verme hakkını kazandılar. 1962-1964 arasında Yüksek Mahkeme’nin verdiği kararla ırk ve din gözetmeksizin “bir adam bir oy” sloganı altında herkese oy verme hakkı verilmiştir. 1966’da eyalet seçimlerinde oy vermek için vergi ödeme ve zengin olma zorunluluğu Yüksek Mahkeme tarafından kaldırılmıştır. 1971 yılında Vietnam Savaşı protestoları nedeniyle “bir insan ülkesi için savaşacak yaşta ise aynı zamanda oy verecek yaştadır”söylemini gerekçe göstererek seçme yaşı 21’den 18’e indirilmiştir. 1986’da ABD dışında yaşayan askerlere ve diğer vatandaşlara da oy verme hakkı verilmiştir.
Seçici Kurul
İki partili sistemi destekleyen bir diğer unsur da başkan seçiminde uygulanan seçici kurul sistemidir. Amerikalılar seçici kurul sistemi kapsamında başkan ve başkan yardımcısı için doğrudan oy kullanmazlar. Bunun yerine her eyalette bir başka adaya bağlı olan seçici gruba oy verirler. Seçicilerin sayısı bir eyaletteki kongre delegasyonun yani eyaletteki kongre temsilcisi ve senator sayısına denk gelir. Başkanın seçilebilmek için 50 eyaletteki 538 seçici oyun mutlak çoğunluğunu almak zorunluluğu vardır. Bu sayıya eyalet olmayan ve kongrede temsil edilmeyen başkent Vaşington DC’nin 3 seçici oyu da dahildir. Bu gereklilik üçüncü bir parti adayının başkanlık yarışında işini çok zorlaştırır. Çünkü eyaletlerin seçici oylarını kazanan, herşeyi alır. Öyle ki bu sistem sebebiyle bazen rakibinden daha az oy alan kişi eyaletlerin seçici kurul sayıları dolayısıyla seçimi kazanabilir. Amerikan tarihinde 17 başkan oyların çoğunluğunu almadan seçimi kazanmıştır. Bunların ilki 1824 yılında başkan seçilen John Quincy Adams, sonuncusu da şu an başkan olan Donald Trump’dır.
Seçici kurul sayıları eyaletin kendi nüfusuna göre belirlenir. Bazıları seçici kurulu eskimiş bir sistem olarak görürken bazıları ise başkan adaylarının sadece nüfusu çok olan eyaletlerde değil diğer eyaletlerde de yarışmasını gerektirdiği için desteklerler.
Başkanlık münazaraları
İki ana partinin adayları ilk defa İkinci Dünya Savaşından sonra televizyonda münazara yapmaya başladılar. Bunlar; başkan adayları arasında üç ve başkan yardımcısı adayları arasında bir defa olmak üzere, seçimden hemen önce son 1-1.5 ay içerisinde yapılır. Bu münazaralar seçmenin karar vermesinde çok büyük bir pay sahibidir. Adaylar en geç 8 yılda bir değiştiği için seçmenin yeni adayları tanıması açısından çok büyük önem arz etmektedir.
Başkan adaylarının, milletvekili ve senatör adaylarının kendilerinin bu göreve uygun olduğunu ve karşı tarafın yanlışlarını anlatan reklamlar vermesi yaygındır. Adayların tanıtımında meydan mitinglerinin yerini televizyon reklamları almıştır. Bu da seçim zamanını en renkli hale getiren şeydir. Seçmenlerin, genellikle desteklediği partiye kayıt olmalarına rağmen bir sonraki seçimde karşı tarafın partisine oy vermesi olağan bir olaydır.
Temsilciler Meclisi ve Senato Seçimleri
ABD kongre seçimlerinin (Temsilciler Meclisi) başkan seçimleri kadar önemli olduğu söylenebilir. Bunun nedeni kongrenin yasa yapmada merkezi rolü olmasıdır. Başkan kongreye yasa teklifi sunabilir fakat yasanın taslağı bu kurumdaki destekçiler tarafından hazırlanmalı ve imza için başkana geri gönderilmeden önce kongreden geçmelidir. Temsilciler Meclisi ve Senato, başkandan yasal ve politik olarak bağımsızdır. Temsilciler Meclisi ve Senato neredeyse eşit yetkilere sahip olmakla beraber üyelerin seçilme yöntemi farklıdır.
Temsilciler Meclisi’ndeki her sandalye bir bölgeyi temsil eder. Her üye oy çoğunluğu esasına göre kendi bölgesinden tek temsilci olarak seçilir. Mecliste sandalyeler eyaletlerin nüfusuna göre dağıtılır ve 50 eyalet için en az bir sandalye mutlaka bulunur; mesela nüfusun azlığı sebebiyle Alaska bunlardan biridir. Kaliforniya nüfusu en kalabalık eyalet olarak 53 üye bulundurur. Her 10 yılda bir tekrarlanan nüfus sayımından sonra eyaletlerdeki nüfus değişikliklerine göre sandalye sayısı tekrar hesaplanır.
Mali destek ve yardımlar
Amerikan seçim sisteminde başkan adayları, kampanya düzenlemek için seçmenden yüz milyonlarca dolar toplar. Pek çok durumda paralar özel kaynaklardan gelse de para toplama ve harcama süreci yasalarla sıkı bir şekilde denetlenir. Ayrıca başkan adayları 1976’dan beri kamusal kaynaklardan da yararlanabilmektedir.
Seçimin yapılışı
ABD’de seçim yerel düzeyde yerel yetkililer tarafından yapılır. Bu kişiler yıl boyunca seçmenlerin kaydını yapmaktan ve vatandaşların seçim için uygun olup olmadıklarını belirlemekten sorumludurlar. Ayrıca seçim pusulası hazırlar, geçerli kabul edilen bütün adayların isminin listede olmasını sağlarlar, karar verilecek bütün meselelerin doğru şekilde kayıt edildiğinden emin olurlar ve oy pusulasının basit ve kolay anlaşılır olmasını sağlarlar.
Oy kullanma şekline gelince, otomatik para makinelerine benzeyen ve dokunmatik ekranları olan doğrudan kayıt cihazlarının kullanımı giderek yaygınlaşmıştır. Ayrıca postayla da oy kullanılabilir. Bu süreç seçimden yaklaşık bir ay önce başlar. Diğer bir yenilik de erken oy kullanma imkanıdır. Seçim gününden üç hafta önce alışveriş merkezlerine ve kamu alanlarına oylama makineleri yerleştirilir. Vatandaşlar istedikleri zaman burada oylarını kullanabilirler.
Eyalet valileri de 4 yıl için seçilir ve üst üste iki dönem seçilebilirler. İlk 12 yıl dolduktan sonra valiliğe tekrar adaylıklarını koyabilirler.
Kaynaklar:
USA Elections in Brief
Wikipedia
CNN Turk
Asuman Özdener
Ekim 2020- Rebiülevvel 1442
Yorum Bırakın / Leave a Comment