Geçenlerde güzel bir dost vesilesi ile, hoş bir kitap geçti elimeİ “500 Yıllık Osmanlı Mutfağı”. Ramazan ayına güzel gideceğini düşündüğüm bir çok tarif var içinde. Pek mutlu oldum. Sizinle de paylaşmak için bu güzel tarifleri, hemen bir tanesini denedim. Hafif bir öğlen yemeği oldu bizim için. Ramazan sofralarınıza güzel gideceğini düşünerek yazıyorum bu hoş tarifi.

Malzemeler:

  • 1 bardak nohut
  • 6 bardak tavuk suyu
  • Tavuk suyu az yağlı ise bir kaşık tereyağı
  • Kuru nane veya arzuya göre kimyon ve tarçın
  • 1 limon

Yapılışı:

Nohutları akşamdan ıslatın. Ertesi sabah nohutlar iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Suyunu süzdükten sonra mümkün mertebe kabuklarını soymaya çalışın.

Ayıklanmış nohutları havanda dövün ya da robotta püre haline getirin deniliyor kitapta. Bir Osmanlı yemeği yaparken robot kullanmak ağırınıza gitmezse, kolay yola kaçıp ve siz de benim gibi ikinci seçeneği tercih edebilirsiniz 🙂

Tavuk suyunu tencereye alın, biraz ılındıktan sonra ezilmiş nohudu ekleyin. İyice karıştırın, tuzunu ilave edin, yoğunlaşıncaya kadar ara ara karıştırarak pişirin. (yaklaşık 20 dakika)

Tavuk suyu yeterince yağlı değilse, bir kaşık kadar tereyağı ilave edin. Bir iki taşım daha kaynatın. Üzerine kuru nane ilave edin ve ateşten alın.

Kitapta tarifin altına ek lezzet babından bir not düşülmüştü; nane yerine kimyon ve tarçın karışımı da kullanabilirsiniz diye tavsiye ediliyor ve “kimyon-tarçının daha kuvvetli bir Osmanlı çeşnisi” olduğu söyleniyordu. Tarçını hep tatlılara yakışan bir tad olarak düşününce bu bana ilk başta biraz garip geldi ama, deneyince lezzeti çok hoşuma gitti. Size de tavsiye ederim.

Kaynaklarda yer aldığı üzre de adına Nohud-ı Ab ya da Nohut Çorbası denilen “be- gayet latif ve mukavvi” (kuvvet verici) olan bu çorba, Osmanlı mutfağının baş çorbalarından imiş. Şirvani’nin tarifine göre, nohut çorbası 15. yüzyılda, bumbar, yağlı kıyma ve bol soğanla pişirilirmiş ve baharat olarak da safran kullanılırmış.

Bana göre de bu çorba biraz daha renklendirilebilir. Şirvani’nin yaptığı gibi, kıymalı ve soğanlı yapma fikri çok güzel. Hatta küçük köftecikler atılabilir içine. Ya da kıvamı arttırmak için biraz bulgur veya pirinç eklenebilir. Gerisi size kalmış hanımlar, Osmanlı torunu olduğunuzu göstermenin bir yolu daha size, dökün maharetlerinizi…

Nurgül ÇELİK