Evde eğitim, ailelerin çocuklarını geleneksel bir devlet okuluna veya özel okula göndermek yerine evde eğitim verdikleri sistemin adıdır. Ebeveynlerin çocuklarına evde eğitim vermeyi seçmelerinin çeşitli nedenleri vardır. Bazıları evde, okula nazaran daha zengin ve kaliteli bir eğitim ortamı sağlayabileceklerine düşünürken, bir kısmı da, çocuklarının devlet okullarında alamadıkları dini eğitimlerini vermek ister. Ayrıca ailelerde, okul ortamındaki çeşitli negatif etkilerden çocuklarını koruma içgüdüsü de vardır.
Bu konuyu yaklaşık 7 yıldır çocuklarına evde eğitim veren Nayma Köse ile konuştuk.
Kendini, eğitime adamış biri ve girişimci olarak tanımlayan Nayma Köse, Bangladeş’in Dakka kentinde doğdu. Çocukluğu Kuveyt ve Amerika`da geçti. Rochester Üniversitesi’nde biyokimya ve ikinci branş olarak da karşılaştırmalı dinler okudu. Syracuse Üniversitesi’nde MBA programına başladı fakat öncelikle çocukları ile ilgilenmesi gerektiğini düşünerek ayrılmaya karar verdi.
Bize homeschooling yani evde eğitim programından bahseder misiniz? Evde eğitim programını siz nasıl ifade ediyorsunuz?
Şahsi uygulamam olarak evde eğitim programını, çocuklarıma dinimizi ve Peygamberimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) emirlerini öğretirken matematik, fen ve diğer dersleri de öğretmek olarak tanımlayabilirim.
Evde eğitim programının bütün çocuklar için geçerli bir sistem olduğuna inanıyor musunuz?
Evet, bütün çocuklar evde eğitim alabilirler. Fakat bu biraz da, onlarla ilgilenecek olan ebeveynin bu işe ne kadar zaman ayırabileceğine bağlıdır. Zira evde eğitim küçük çocukları olan bir anne için sınırlı bir sosyal hayat demektir. Eğer anneler bunu kendileri başaramazlarsa özel bir hoca da tutabilirler.
Evde eğitimin zorlukları ve faydaları nelerdir?
Bahsettiğim gibi zor tarafı, çocuklarla ilgilenen annenin kendine ayıracak bir zamanı olmayışıdır. Çocuklarınızdan ayrı kendinize özel bir vaktiniz olmuyor. 7 gün 24 saat onlarla birliktesiniz.
Faydaları ise sınırsız. Dünyalara değişmem. Çocuklar kardeşleri ile kavga etmek yerine birbirlerini düşünmeyi, kollamayı ve sevmeyi öğreniyorlar. Birbirlerini, iyi bir insan olmak için teşvik ediyorlar. Birisi yanlış bir şey yaparsa birbirlerine bunu hatırlatıyorlar.
Ayrıca bu eğitimi bir fırsata çevirmek de elinizdedir. Ders olarak öğrendikleri her konunun içine İslam’ı katabilirsiniz. Her birinin yatkın olduğu konular üzerinde daha fazla zaman geçirmelerine izin verebilirsiniz. Mesela benim çocuklarımdan biri şiir, diğeri hikaye yazmayı, bir diğeri ise sanatsal çalışmaları seviyor. Onların bu becerilerini ancak bir annenin yapabileceği bir yolla besleyebilirsiniz.
Çocuklarınıza evde eğitim vermeye nasıl karar verdiniz?
Devlet okullarında azınlık psikolojisiyle kendilerini yalnız hissetmemeleri ve kendilerine Müslüman arkadaşlar edinmelerinin önemli olduğunu düşündüm. Bu benim için çocuklarımı devlet okuluna göndermememde beni yönlendiren ana ışık olmuştur.
Öğrencilerinize nasıl not veriyorsunuz?
Aynı okulda olduğu gibi onları test yapıyorum.
Evde eğitim yapan çocukların çok iyi bir eğitim alabildiklerine inanıyor musunuz?
Evde eğitim gören çocuklar laboratuvar imkanlarından yoksun oluyorlar. Fakat birebir ders alıyorlar. Ve elhamdülillah son yıllarda her şey online. Bununla beraber ihtiyaç hissederseniz, çocuklarınızın yakınlarınızdaki liselerde bulunan laboratuarlardan faydalanmalarını sağlayabilirsiniz..
Farklı seviyelerdeki öğrencilerinizi aynı anda nasıl eğitiyorsunuz?
Her sabah, her bir çocuğun programını dağıtırım. Hepsi kendi programına uygun çalışmaya başlar. İhtiyaç duyduklarında, ben de her çocukla teker teker ilgilenirim. İslami eğitimi de birlikte yaparım.
Evde eğitim alan çocukların antisosyal olabileceğini düşünüyor musunuz?
Bir çok ailenin “Acaba onları yaşıtlarından ve sosyal etkileşimden mahrum bırakmıyor muyuz, toplumdan soyutlanıp, başkalarıyla geçinemez hale gelmeyecekler mi?” şeklinde endişeleri var. Fakat elhamdülillah benim çocuklarım antisosyal olmadılar.
Aileler, evde eğitim vesilesiyle çocuklarına sevgili Peygamberimiz’den (SAS) öğrendiğimiz sosyal ve liderlik becerilerini aşılayabilirler. Aynı zamanda çocukların katılabileceği sosyal aktiviteler düzenleyebilirler. Bu onların kişisel gelişimleri için gereklidir de. Çocuğumuzun günde 8-10 saat bulunduğu sosyal çevresine başkalarının karar vermesi yerine, pozitif rehberlik sağlamada biz ebeveynler, aktif rol oynamalıyız.
Ben, ailelerin çocuklarının eğitimlerinde ister evde eğitim olsun ister okulda, aktif rol almalarının gerekli olduğunu düşünüyorum. Evde eğitim sayesinde, çocuklarınızın yeteneklerini geliştirebilirsiniz.
Haftada üç kez birinci sınıfta okuyan bir kaç kız benim kızımdan ders almak için geliyorlar. Bu, evde eğitim ile ilgili başka güzel bir şeyi beraberinde getiriyor. Büyük çocuklarım daha küçüklere sosyal veya fen derslerini yaptırıyor. Bu vesileyle hem yaptıklarını gözden geçirmiş oluyorlar, hem de kardeşleriyle oyalanıyorlar. Sonuçta, küçük olanlar büyüklere onlara yardımcı olma gayretlerinden dolayı saygı duyuyorlar.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Aslında çocukların nerede okudukları, eğitim gördükleri veya hangi çevrede yaşadıkları önemli değil. Birçok aile çocuklara İslami eğitimin 11-12 yaşlarından sonra verilmesi gerektiğini sanıyorlar. Ben buna tamamen karşıyım. Kendi çocuklarıma ve diğer çocuklara bir şeyler öğretirken, onların erken yaşlarda dinlemeye çok daha fazla istekli olduklarını fark ettim. Karakterleri çok erken yaşlarda büyüyüp gelişiyor. Diğerlerine nasıl saygı gösterecekler, problemlerle nasıl baş edecekler vs. gibi şeyleri 2 yaşından itibaren öğreniyorlar. 11 yaşına gelince karakterlerini değiştirmek çok zor, bazen ise çok geç olabilir. Öyleyse 7 yaşındaki bir çocuğumuzu hangi atmosfer içinde yetiştireceğimiz konusunda son derece dikkatli olmalıyız. Peygamberimizi SAS hatırlayınız, onlar yedi yaşındayken namazı emretmemizi söylemedi mi? Demek ki bu yaş, çocuk eğitiminde önemli ve hassas bir dönem.
Nayma hanım, bu güzel söyleşi için teşekkür ederiz.
Rop: Rabia Yener
Yorum Bırakın / Leave a Comment