In order to get the most out of our interactions with our neighbors, we all know that little treats work wonders to help us win hearts and strengthen our ties. For that purpose, we think that the treat of ashura- a special type of dessert which is a part of our Turkish culture, will leave a pleasant taste in our neighbors’ palates and hearts.

The 10th of Muharram creates an excellent opportunity to share this special dessert. Islam is a religion of conduct, not a religion of mere words. Therefore, we need to practice the teachings of this beautiful religion and be friendly, kind and thoughtful in our relationships with our neighbors. The ongoing conversation between Aisha and Jennifer gives us an exemplary dialogue between the two neighbors:

Aisha: (Knock, Knock).

 

Jennifer: Hello?
Aisha: Hello, it’s me Aisha, your next-door neighbor.
Jennifer: Oh, Hi Aisha. It’s nice to see you again. I hope you are doing well with your studies.
Aisha: Yes, thank you. All is well and I hope it is the same with you.
Jennifer: Yes, thank you. I am doing great as well.
Aisha: I’ve brought you some homemade Turkish dessert called ashura to share.
Jennifer: Ooh! Thank you. It is very kind of you. I don’t recall asking you the last time, are you from Türkiye?
Aisha: Yes, I am. Sharing food between neighbors is very common in my country. I hope you are not allergic to any nuts!
Jennifer: Thankfully I am not and I love sweets.
Aisha: Well, great then! Please take this. I hope you will enjoy the taste.
Jennifer: I am sure I will. What is the significance of this dessert?
Aisha: We cook this special dessert on this day -the 10th of Muharram which is the first month of the Islamic calendar, to commemorate important historical events such as Jesus’s miraculous ascension into heaven, Noah’s deliverance from the flood, Moses’s salvation from the impending Pharaoh and his army and many more.
Jennifer: That’s very interesting. I didn’t know that we share some common beliefs on these prophets. Could you tell me more about the history of this dessert please?

Aisha: Sure. There is a story behind this dessert which we also call Noah’s pudding in English. When the flood subsided and the arc of Noah settled on Mount Ararat in Türkiye, those on the ark wanted to hold a celebration as an expression of gratitude to Allah (s.w.t.) but, the food storage of the ark was practically empty and they came up with a porridge like dish with all the remaining ingredients they could find, thus ended up with ashura.
Jennifer: That’s so nice. I love these kinds of stories. We should meet again to get to know each other better and also to exchange more information about our culture.
Aisha: I’d be happy to do so. Thank you for your time and hope to meet again soon.
Jennifer: Yes, thank you Aisha and have a great day.
Aisha: You too Jennifer. Bye!
Jennifer: Bye!

Aşure ve Komşuluk
Çevremizdeki insanlarla ve bilhassa da komşularımızla dostluk bağlarını kuvvetlendiren en etkili yöntemlerden biri onlara ev yapımı yiyecekler ikram etmektir. Bu anlamda kültürümüzün bir parçası olan aşurelerimiz, komşularımızın hem damaklarında hem de gönüllerinde hoş bir tat bırakacaktır. Muharrem ayının 10’u bunun için kaçırılmaz bir fırsattır. İslam “kal (söylem) dini değil hal (yaşam) dinidir” sözüne binaen, hal hatır soran, güler yüzlü, örnek komşuluğa uygun bir diyalog olduğunu düşündüğümüz Aisha ile Jennifer’ın devam eden muhabbetlerine kulak verelim:

Ayşe: (Tık, Tık.)
Jennifer: Buyurun?
Ayşe: Merhaba, ben yan komşunuz Ayşe.
Jennifer: Merhaba Ayşe. Seni yeniden görmek çok güzel. Umuyorum ki çalışmaların iyi gidiyordur.
Ayşe: Evet, teşekkür ederim. Her şey yolunda ve umarım sen de iyisindir.
Jennifer: Evet, teşekkür ederim. Ben de iyiyim.
Ayşe: Sana ev yapımı bir Türk tatlısı olan Aşure getirdim.
Jennifer: Teşekkür ederim, çok naziksin. Son görüşmemizde nereli olduğunu sorduğumu hatırlamıyorum, sen Türkiyeli misin?
Ayşe: Evet. Benim ülkemde komşular arası yemek paylaşmak çok yaygındır. Umuyorum ki kuruyemiş alerjin yoktur!
Jennifer: Şükür ki böyle bir alerjim yok ve tatlıyı çok severim.
Ayşe: O zaman harika! Lütfen bunu kabul et. Umuyorum ki tadını beğenirsin.
Jennifer: Beğeneceğime eminim. Bu tatlının özelliği nedir?
Ayşe: Biz bu özel tatlıyı her sene bugün yani Muharrem’in 10’unda yapariz. Muharrem Hicri takvimde ayların birincisidir. Bu vesileyle tarihte bugünde meydana gelmiş olan önemli olayları da anmış oluruz; mesela İsa Peygamberin (a.s.) mucizevi bir şekilde semaya yükseltilmesi, Nuh Peygamberin (a.s.) tufandan kurtuluşu, Musa Peygamberin (a.s) peşindeki Firavun ve askerlerinden kurtuluşu gibi ve daha birçok önemli olay bu günde vuku bulmuştur.
Jennifer: Gerçekten çok ilgi çekici. Bahsettiğin peygamberlerle alakalı ortak inançlara sahip olduğumuzu bilmiyordum. Bana bu tatlının tarihçesinden biraz daha bahsedebilir misin lütfen?
Ayşe: Tabii ki. İngilizce’de “Nuh’un pudingi” diye de adlandırdığımız bu tatlının bir hikayesi var. Tufan sona erip Hz. Nuh’un gemisi Türkiye’deki Ağrı Dağı’nda karaya oturunca, gemidekiler Allah’a (c.c.) şükran duygularını ifade etmek için bir kutlama yapmak isterler ama geminin yemek deposu neredeyse bomboştur ve onlar da bulabildikleri bütün malzemeleri birleştirerek bugün aşure dediğimiz tatlıyı yaparlar.

Jennifer: Çok güzel. Bu tür hikayeleri çok severim. Bence birbirimizi daha yakından tanımak ve de kültürlerimiz hakkında daha fazla bilgi paylaşmak için yeniden buluşmalıyız. 
Ayşe: Bundan çok mutlu olurum. Vakit ayırdığın için teşekkür ederim. Yakın zamanda tekrar görüşmek üzere.
Jennifer: Evet, teşekkürler Ayşe. İyi günler.
Ayşe: İyi günler. Hoşça kal!
Jennifer: Güle güle!

Hazırlayan: Filiz Arslan