Blue Ridge Parkway

Bedene şifa, ruha huzur, gönle sükunettir doğa gezileri. Biz de bu niyetle bir hafta sonu böyle bir geziye niyet ettik ve yola revan olduk. İstikamet Ashville, NC. Sonbaharın akıllara durgunluk veren renk cümbüşünü temaşa etmek arzusundayız.

Bir kaç mola ve kısa gezinti yapıp, yıllardır methini duyduğumuz ve artık iyice merak ettiğimiz Blue Ridge Parkway’de kısa bir gezinti yapmak istiyoruz.

Parkway’e Ashville, NC’ dan giriyoruz. Bir yol nasıl gezilir bir türlü zihnimizde oturtamamış haldeyiz. Biraz gittikten sonra, buranın Amerika’da alışık olduğumuz iki tarafı ağaçlıklı otobanlara benzemediğini fark ediyoruz.

Gidişli gelişli asfalt yol, etrafı yer yer ağaçlardan tünellerle çevrili olsa da genelde açıklık ve manzaralı. Kısa aralıklarla yerleştirilmiş “overlook” yani “bakacak” diyebileceğimiz cepler; durup, arabadan inip, manzaranın tadını çıkarmanıza yardımcı oluyor. Her bakacak noktasında neyin göründüğü açıklayıcı tabelalarla belirtilmiş. Bir dağ, bir akarsu, tarihi bir mekan vb. Sonbaharın da etkisiyle, manzara muhteşem.

Burası adeta bir açık hava müzesi gibi; tarihi, kültürel ve coğrafi açıdan öneme sahip pek çok yer ve oluşumu yerinde görüp haklarında bilgi edinebiliyorsunuz. Size yolumuzun üzerinde uğradığımız iki yerden bahsetmek isterim:

Linn Cove Viyadüğü

Linn Cove Viyadüğü

Araba seyahatine kısa bir ara verip, manzaralı yürüyüş patikalarından birinde; Tanawha Trail’de yürüyüş yapmaya karar veriyoruz. Burası Parkway’in en ünlü noktalarından biri olma özelliğine sahip olan Linn Cove Viyadüğü’nün hemen yanında yer alıyor. Viyadük, Birleşik Devletler’in en eski dağı olduğu söylenen Grandfather Dağı’nı çevreliyor. 1935 yılında parkway inşası başlarken, bilhassa bu kısım çok tartışmalara sebebiyet vermiş. 1966’ ya gelindiğinde yolun 7.7 millik bu kısmı hariç tamamlanmasına rağmen, çevrecilerin baskısı sebebiyle iş yavaşlamış. Sonuçta, dağın özelliğine zarar vermeyecek en iyi çözümün dağı çevreleyen bir viyadük olacağı düşünülmüş ve yol 1987 yılında açılabilmiş.

Moses H. Cone Memorial Park

Moses H. Cone Manor

Blowing Rock, NC yakınlarında bulunan ve şimdilerde ziyarete açık olan bu ev ve arazi, Almanya’dan göç etmiş Yaduhi asıllı Moses H. Cone tarafından yapılmış. Cone, buraya yerleşmeye karar verdiğinde etraftaki bütün arazileri satın almış ve zamanında eşine nadir rastlanan konforda olan bu evi yaptırmış.

20 odalı bir malikane, yaklaşık 14 dönümlük arazi içinde bulunuyor. Şu an içinde bazı yöresel sanat kursları düzenleniyor. Küçük bir hediyelik eşya dükkanı da mevcut.

Arazideki göl etrafında ata binebilir, önceden hazırladığınız piknik malzemelerini atıştırırken manzaranın keyfini çıkartabilirsiniz.

Blue Ridge Parkway Hakkında

Blue Ridge Parkway, Virginia’dan Kuzey Carolina’ya kadar uzanan bir park-yoldur. Ülkenin iki büyük milli parkını, Shenandoah ve Great Smokey Mountains parklarını birbirine bağlar. 469 mil (755 km) uzunluğuyla, Amerika Birleşik Devletlerinin en uzun parkı olma özelliğine sahiptir.
Başkan Roosevelt zamanında yapımına başlanan parkyol, o zamanlarda Appalachian Scenic Highway diye adlandırılmış. Proje, bir çok kurum ve acentanın ortaklaşa çalışması sonucu ortaya çıkmış.

Yolun inşası, yapıldığı bölgelerde iş imkanları oluşturmuş. Fakat bunun yanında oralarda yaşayan çiftçilerin hayvanlarını bir yerden diğerine nasıl taşıyacaklarına kadar varan bazı yaptırımlar da getirmiş. Yolu ticari amaçla kullanmak yasak olduğu için ekipman ve diğer materyallarin taşınması esnasında yan yolların kullanılması kuralı getirilmiş.

Yoldan tek etkilenenler civardaki çiftçiler olmamış. Cherokee yerlileri arazilerini vermemek için epey direnmişler. Bazı pazarlıklar neticesinde zor da olsa, para karşılığında rızaları alınmış.

Günümüzde Blue Ridge Parkway

Her şeyden önce yola kamyonların giremiyor olması epey rahatlatıcı. Hız sınırı da saatte 45 mil (yaklaşık 72 km/ saat) olduğu için şehirler arası ulaşımda pek tercih edilmiyor. Bu yüzden epeyce sakin.

Parkway, yerleşim yerlerinin içinden geçmiyor. Yakınlardaki küçük kasabalara gidebilmek için parkway’den çıkmanız gerekiyor. Benzin ve diğer önemli ihtiyaçlarınız için bu kasabalara uğramanız gerekebilir. Yolda ve çevre illerde bulunan mola yerlerinden, gerekli bütün bilgilere ulaşabileceğiniz kitapçık ve broşürleri edinebilirsiniz.

Yolun ana amacı ziyaretçilerine manzaralı bir sürüş sağlamak olduğu için yolun nerelerden geçeceğine, hangi dağın, akarsuyun, tarihi alanın nereden daha iyi göründüğü düşünülerek karar verilmiş. Gerekli yerlerde düzenlemeler yapılmış, yeni ağaçlar dikilmiş.

Yolun tamamında 26 tünel, 176 köprü, 91 tarihi yapı, 382 bakacak bulunuyor. Parkway’in bakımı ve çevrenin korunması için pek çok görevli ve gönüllü çalışıyor.

Amerika’nın hemen bütün parklarında olduğu gibi, burada da belli merkezlerde nadiren satılan ufak atıştırmalıkların, su ve soda gibi içeceklerin dışında yiyecek satan bir yere veya kafe ya da restorana rastlayamıyorsunuz. Ziyaretçi merkezlerinde sunulan imkanlar arasında; tuvaletler, bolca bilgi broşürü ve bir kaç atıştırmalığın satıldığı otomatik makineler bulunuyor.

Piknik yerlerinin çoğunda ateş yakmak yasak. Bütün bunları önceden düşünüp, suyunuzu ve yiyeceğinizi evde hazırlamanız veya yakınlardaki kasabalardan temin etmeniz gerekiyor.

Tavsiye ve İzlenimler

Biz, Parkway’de yaklaşık 4-5 saat geçirip, 90 millik bir bölümünde araba sürdük. Yolumuzun üzerinde ve çevrede ziyaret edilebilecek pek çok mekan vardı ama, hepsine zaman ayırmak neredeyse imkansız olduğu için pek çoğunu göremedik.

Tavsiyemiz; eğer gitmek isterseniz önce parkway’in websitesinden bir bölge seçip, sonra o civarda ziyaret edilecek yerlerin listesi çıkarılabilir ve ona göre bir zaman ayarlanması yapılabilir.

Eğer siz de manzaralı araba seyahatlerini seviyorsanız Blue Ridge Parkway’de bir kaç saat araba sürmek hoşunuza gidebilir.

Keyifli sürüşler, tefekkür dolu seyahatler…

Nurgül Çelik

[bdp_ticker ticker_title=”Son Yazılar” theme_color=”#dd9933″ font_color=”#4c4f56″]

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Go to Top