Çocuğunu, kendine ve çevresine faydalı bir birey olarak yetiştirip, onun toplum içinde saygın ve sağlıklı bir şekilde yaşamasını arzulayan her aile, bunları gerçekleştirebilmek için eğitimin ne kadar önemli olduğunu da bilir. Bu uğurda maddi-manevi birçok fedakarlıkta bulunur. Bu gaye ile kimi aile hazır sistemlerden faydalanırken, kimisi kolları sıvayıp bu işi kendisi üstlenir. Çocuklarının eğitimini evde kendisi üstlenen annelerden biri olan Seyyide hanımla bu konudaki tecrübelerini konuştuk.
Seyyide hanım, bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1989 İstanbul doğumluyum. Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği mezunuyum. Eşimin tüm ailesinin ve işinin burada olması sebebiyle 2010 yılında Amerika’ya geldim. Kaliforniya’nın San Jose şehrinde ikamet etmekteyiz. 11 yaşında bir kızımız, 7 ve 4 yaşında iki oğlumuz var.
Homeschooling yani evde eğitim/öğretim yaptığınızı biliyoruz. Bize bu programı tanımlar mısınız?
Evde eğitim, okul çağındaki çocukların akademik eğitimlerinin okul dışında bir ortamda ve genellikle de evde, ebeveyn ya da bir öğretmen vasıtasıyla sürdürülmesi programıdır. Eyaletten eyalete kanunların değişiklik göstermesi ile birlikte, Amerika’da evde eğitim yapabilmenin bir kaç yolu vardır. Başlıcaları şunlardır;
K-12 online public school: Bu yöntemde çocuklar, devlet okullarındaki eğitimi online olarak evde alırlar. (Bunu salgın döneminde tüm dünyada pek çok aile tecrübe etti.)
Charter Schools (vakıf okulları) aracılığı ile evde eğitim: Bu metot ile, bulunduğunuz bölgeden sorumlu Charter School’lardan birine kayıt yaptırılır. Okul size bir danışman öğretmen atar. Bu öğretmen her 20 iş gününde bir, sizinle ve çocuklarla toplantı yapar ve o ayki akademik çalışmalarınızı kayıt altına alır. Belli standartlar ile paralel gidip gidemediğinizi kontrol eder ve gerektiğinde bu standartların altına düşmemeniz için yol gösterir. Danışman öğretmenin kayıt altına aldığı akademik çalışmalar eyalet standartlarını sağlayabiliyorsa, çocuk okuldan mezun olmuş olur. Bu yöntemde devlet, öğrenci başına aileye belli bir miktar eğitim fonu verir. Bu fonlar, danışman öğretmen aracılığı ile çocuğun yalnızca eğitim ihtiyaçları için harcanabilir.
Filing a PSA (Private School Affidavit): Aile, kendi ev kurumunu bir özel okul gibi kayıt altına aldırır ve çocuklarının eğitim sorumluluğunu tamamıyla üstlenmiş olur. Çocuğun akademik tüm ihtiyaçlarının karşılanıp kayıt altına alınması ve mezuniyet şartlarının yerine getirilmesi de tamamen ailenin sorumluluğundadır.
Çocuklarınıza bu eğitimi vermeye nasıl karar verdiniz?
Ben evde eğitimi hasbelkader seçmiş oldum. Kızım, anasınıfı yaşına geldiğinde özel bir İslami okula ön kaydını yaptırmıştım. Öte yandan camiden ve okul öncesi Arapça oyun grubundan tanıdığımız çoğu aile, çocuklarına evde eğitim vermeye karar vermişlerdi. Bu ailelerin büyük bir kısmı doğma büyüme Amerikalı olup, buradaki eğitim sisteminden geçtiği için, “Onlar yapabilir ama ben yapamam.” diye düşünüyordum. Sonra başka bir göçmen arkadaşım, “Kaybedeceğin bir şey yok, okullar açıldığında gidecek bir okulunuz var, kayıt yaptırdınız nasılsa. Gel, o zamana kadar deneyelim bu işi.” dedi. Haftada iki gün kütüphanede buluşup, kızlarımıza ufak çaplı, anasınıfı etkinlikleri yaptırdık. Bir süre sonra bu işin tahmin ettiğim kadar zor olmadığını, bilakis keyifli olduğunu fark ettim. Ama yine de o zaman, evde eğitim fikri sadece anasınıfı için mantıklı gelmişti.
Ayrıca o sene evde eğitime meyletmemizin bizce geçerli başka sebepleri de vardı: 5 yaşındaki kızım, hareketli bir çocuktu ve oyuna çok düşkündü. Bu sebeple onun, akademik eğitime ağırlık verilen bir ortama henüz hazır olmadığını düşünüyorduk. Ayrıca okula gidecek olsa bile keyif alıp, belli beceriler kazanabileceği okul sonrası spor ve sanat aktivitelerinin de o yaşlarda hayatının bir parçası olmasını istiyorduk. Öte yandan ön kayıt yaptırdığımız okul, bir özel okul olduğu için kızımızın, bahsettiğim aktivitelere katılması demek, okul masraflarına bir de bu aktivite masraflarının eklenecek olması demekti. Tercih etmediğimiz akademik eğitim altında çocuğumuzun ezileceği ve okul sonrası aktivitelerden belki de hiç keyif alamayacağı ihtimalini düşündük. Charter School aracılığı ile evde eğitim seçeneği bu bağlamda da çok cazip geldi. Yani özel okul yerine evde eğitimi tercih edersek, Charter School’un verdiği fonları bahsettiğim ekstra aktivitelere harcayabilecektik. Öte yandan ben de standartları sağlamak için gerekli minimum akademik eğitimi kızıma kendim evde verebileceğime artık kani olmuştum.
Böylelikle anasınıfı ön kayıt paramızı yakıp, evde eğitim yapmaya karar vermiş olduk. Okul öncesinden arkadaşlarımızın çoğunluğu da bunu yapınca, dini hassasiyetlerimize öncelik verebileceğimiz ve hiçbir şeye değişemeyeceğimiz, çok güzel bir ortamımız oluştu. Bu motivasyonla, 6 yıldır evde eğitim serüvenimiz devam ediyor hamdolsun.
Evde eğitim programının bütün çocuklar için uygun bir sistem olduğuna inanıyor musunuz?
Bu, evde eğitim konseptini nasıl algıladığımıza göre değişiklik gösterir. Evde eğitimi, sadece klasik, dışarıdaki okulu eve getirmek gibi düşünmemek lazım. Evde eğitim, her aileye özel, o aile hayatının doğal işleyişinin bir parçası olmalı. Nasıl rutinler ve kurallar konusunda kimi aileler çok disiplinli ve kimi aileler daha esnekse, evde eğitim düzeninin de o ailenin yapısına uyumlu bir şekilde planlandığı durumda, tüm aileler ve çocuklar için başarılı olma potansiyelinin yüksek olduğuna inanıyorum.
Sizce evde eğitimin zorlukları ve faydaları nelerdir?
Evde eğitimi, aile hayatımızın doğal işleyişinin bir parçası olarak gördüğümüz durumda ve tüm aile bireylerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak etraflıca bir planlama yapıldığında, pek bir zorluğunun olduğunu düşünmüyorum. Ama evde eğitimi de kapsayan, ailemize uygun bir rutin oluşturmak ve bu düzen oturana kadar sebat edebilmek, sonrasında da elimizden geldiğince bu düzene sadık kalabilmek, yıllık planlarımızın pek gerisine düşmeyip, stres seviyemizi kontrol altında tutabilmemiz adına çok önemli.
Bunun haricinde genel olarak, çocukların yanı sıra evin ve eğitimden sorumlu olan ebeveynin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak bir planlama yapılmadıysa, ev işlerinin yetişmemesi ve dönem dönem aile bireylerinin birbirinden bunalması ihtimalinin bu işin en zor taraflarından olduğunu söyleyebiliriz.
Faydaları arasında ise; binbir emekle yetiştirmek için gayret ettiğimiz yavrularımızın daha şahsiyetlerinin bile tam oturmadığı küçük yaşlarda, aileden koparak gittikleri okul ortamında bulunan çeşitli inanç ve adetlerin olası olumsuz etkilerinden korunuyor olmalarını sayabiliriz. Ayrıca, günümüzde kişiden kişiye bile değişiklik gösteren değerlerin var olduğu okul ortamlarında, kimlik mücadelesine girip bocalamalarının önüne geçilmesi de evde eğitimin olumlu yanlarından biridir. Tüm bunlara ek olarak, öğrenmesi gerekenleri, çocuğumuza kendi süzgecimizden geçirdikten sonra aktarıp, algılarını inançlarımıza ve hakikate uygun halde şekillendirebilme fırsatımızın olması da ev eğitimin bizim için en avantajlı yönüdür diyebilirim.
Bilindiği üzere, okul ortamında her çocuk, mizacı ve yeteneği farklı da olsa aynı eğitime ve standartlara tabi tutulup, diğerleriyle aynı performansı göstermesi beklenir. Evde eğitimde ise ebeveyn, çocuğunun güçlü ve zayıf yönlerini ve her türlü ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, onu başarıya ulaştıracak en kestirme ve etkili yolu planlayabilme imkanına sahiptir.
Evde eğitim sayesinde akademik derslerin yanı sıra çocuklarımıza aktarmak istediğimiz manevi değerler eğitimine ve öğrenmelerini istediğimiz İslami ilimlere öncelik verebilme imkanına da sahibiz Biz ayrıca, eyalet standartları dahilinde öğretmek zorunda olduğumuz ama müfredatta objektif bakış açısıyla ele alınmadığını düşündüğümüz, Amerikan tarihinin anlatılmayan yönleri ve yerlilere davranışları gibi bazı konuları eleştirel bakış açısıyla vermeye de özen gösteriyoruz. Bunun için işin bu taraflarına değinen literatürleri karşılaştırmalı olarak kullanarak çocukların kritik ve analitik düşünmelerine ortam hazırlıyoruz.
Tüm bunların yanında evde eğitim, çocuğun spor ve sanat gibi diğer ilgi alanlarına daha çok zaman ayırmasına imkan sağlamaktadır.
Evde eğitim yapan çocukların tam ve yeterli bir eğitim alabildiklerine inanıyor musunuz?
Bu, ailelerin beklentilerine ve verdikleri emeğe göre değişiklik gösterir. Ama çoğunluğun, özel ilgi neticesinde, okuldaki eğitimin çok üstünde bir eğitim aldığını açık yüreklilikle söyleyebilirim.
Evde eğitim, yukarıda bahsettiğim faydalarının yanı sıra, çocukların akademik olarak da ileri seviyede bir eğitim almalarına vesile olmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalara göre de, bu öğrencilerin üniversiteden mezun olma olasılığı diğerlerinden daha yüksek olup, birçoğu sınıf atlamakta ve akademik testlerde daha yüksek puanlar almaktalar.
Çocuklarınızın ders başarılarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Onları sınav yapıp not veriyor musunuz?
Charter School aracılığı ile evde eğitim yaptığımız için bize atanan danışman hocamız bu takipleri yapıyor. Charter School aracılığı ile evde eğitim yaptığımız için bize atanan danışman hocamız bu takipleri yapıyor. Danışman hoca, çocukların yılda 3 kere girmek zorunda oldukları online sınavların ve 3. sınıftan itibaren katıldıkları eyalet çapında yapılan testlerin sonuçlarına ve aylık yaptığımız işlere bakarak bir değerlendirmede bulunuyor. Gerekirse bazı yönlendirme ve tavsiyeler yapıp, sonuçları okul kayıtlarına geçiyor. Genel olarak her aile, evde eğitim yapma sebepleri ve şekline göre kendince bir değerlendirmede bulunabiliyor. Çocuğumuzla çoğunlukla zaten birebir çalıştığımız ya da takip ettiğimiz için nerede eksik olduğunu biliyoruz. Bu yüzden genelde ayrıca bir sınav yapmaya da ihtiyaç duymuyoruz.
Tüm dersleri kendiniz vermekte zorlanıyor musunuz?
Evde eğitim, çocuğun tüm derslerinin öğretmenliğini yapmak zorunda olduğumuz anlamına gelmiyor. Hatta hiçbir dersi siz öğretmek zorunda değilsiniz. Çocuğun minimum öğrenmesi gerekenler standartlara göre belli. Ebeveynin görevi çocuğun bu ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir plan geliştirmek ve çocuğun bu kaynaklarla buluşmasını sağlamaktır. Bu planlamayı yaparken göz önünde bulundurulması gereken birçok etken var; ebeveynin çocuğun eğitimine ne kadar vakit ayırabileceği, hangi konuları kendisi öğretmek isteyip, hangilerinde özel ya da grup dersi aldırmak istediği ve çocuğun sosyal yapısı gibi.
Çocuklarınız gün boyu evde olunca sosyal aktivitelerden uzak kalıyorlar mı? Onların bu ihtiyaçlarını nasıl karşılıyorsunuz?
Genelde bu soruyu soranlara: “Evde eğitim yapıyoruz diyecek kadar evde oturmuyoruz :)” diye cevap veriyorum. Bu durumun çocuklarına evde eğitim veren her aile için aynı olduğunu söyleyemem ama bizim şahsi tecrübemize göre; seçtiğimiz plan dahilinde, çocuklarımız normal bir ilkokul çocuğundan daha fazla ve çeşitli sosyal aktivitelere katılma imkanı buluyor.
Okula giden çocukların sosyalleşmeleri, çoğunlukla sınıflarındaki yaşıtları ve derslerine giren öğretmenleri ile sınırlı kalabiliyor. Oysa ki evde eğitim alan bir çocuk, dışarıda aldığı dersler ile yılda bir kaç kere farklı öğrenci gruplarıyla bir araya gelebiliyor ve yaşıtlarının yanı sıra küçüklerin ve büyüklerin de bir arada olduğu sınıflarda daha zengin bir sosyalleşme tecrübe edebiliyor.
Biz, kızımın fazlasıyla sosyal bir çocuk olması ve benim iki küçük oğlumu da büyütmekle meşgul olmam sebebiyle onun çoğu dersleri dışardan almasını uygun gördük. 6 senelik ev okulu serüvenimizde tamamen üstüme alıp birebir ilgilendiğim tek ders, matematik oldu. Akademik derslerin yanı sıra okul öncesi dönemden arkadaşlarıyla çeşitli grup dersleri var ve birlikte okul faaliyetlerine ve gezilere katılıyorlar.
Farklı sınıflarda olan çocuklarınızı aynı anda nasıl eğitiyorsunuz?
Oğullarım okul yaşına daha yeni eriştikleri için, işin bu kısmına biz daha yeni geçiş yapıyoruz. Fakat, yıllardır çeşitli seminerler, kitaplar, blog yazıları ve etrafımdaki daha tecrübeli diğer ailelerden yeri geldikçe kullanmak üzere biriktirdiğim bazı fikir ve öneriler var.
Bu konuda en çok izlenen yöntemde, özellikle sosyal bilgiler ve fen derslerinde, çocukların hepsine aynı anda aynı konu öğretiliyor. Ama ders sonunda yapılacak aktiviteler, her çocuğun seviyesine uygun olarak seçiliyor. Böyle durumlarda ders öncelikle büyüğe göre anlatılıyor, küçükler de kendilerince öğreniyorlar. Hatta ilgilerini çeken bir konu ise yaşıtlarından çok daha fazla ve derinlemesine bilgi öğrenme imkanları bile oluyor. Ayrıca büyük kardeşlerin yaptığı farklı aktiviteleri görmek ya da sorduğu sorulara şahitlik etmek, küçüklerin de ufkunun açılmasına vesile oluyor.
Bu eğitimi başkalarına da tavsiye eder misiniz?
Her ailenin yapısı ve öncelikleri farklılık arz ediyor. Devlet okulu, özel okul veya evde eğitim, hangisini seçersek seçelim, muhakkak artı ve eksi yönleri olacaktır. Evde eğitim biraz daha fazla fedakarlık gerektirebilir. Bu ekstra emeği vermeye değer gördüğünüz, önemli ve özel nedenleriniz olmalı. Sizin ve aileniz için önemli sebepleriniz varsa ve evde eğitim yapmaya karar verirseniz, muhakkak bu sebeplerinizi bir kenara yazın ve motivasyonunuz düştüğünde yazdıklarınızı okuyup, niyet tazelemesi yapın ve bu işe ne sebeple giriştiğinizi kendinize hatırlatın. Benim yıllar içerisinde niyet tazelemem gerektiğinde, motivasyonumu en çok artıran “Rabbimizin rızkımıza her daim kefil olduğu ama imanımızı ateşten bir kor bilip her daim canlı tutma gayretinde olmamız gerektiğini” hatırlamak oldu.
Okuyucularımıza son olarak ne söylemek istersiniz?
Aslında, normal bir okula gitmek üstün bir akademik başarı garantisi vermiyor. Her zaman başarılar, başarısızlıklar, motivasyonu yüksek ya da düşük olanlar olacak. Ahlaki yozlaşmanın çığ gibi büyüdüğü günümüzde, özellikle gayrimüslim bir ülkede, göçmen bir anne olarak, elimden geldiğince Rabbimin emanetlerini korumaktan daha önemli bir iş göremiyorum. Bu bağlamda evde eğitim bize sunulmuş bir nimet gibi görünüyor. Gayret bizden, tevfik Rabbimizden.
Teşekkür ederiz Seyyide Hanım, size kolaylıklar, çocuklarınıza da eğitim hayatlarında muvaffakiyetler dileriz.
Rop: Elif Ayhan
Ağustos 2022
Yorum Bırakın / Leave a Comment