Yusuf İslam

Bir tarafta, 1960’lı ve 70’li yılların, Beatles ile yarışan, Rolling Stones dergisine kapak olmuş, 40 milyon long play’i satılmış, şarkıları liste başı olmuş, Amerika’da altın şarkıcı ünvanını kazanmış, bütün dünyada milyonlarca hayranı olmuş Cat Stevens, diğer tarafta İngiltere’de devlet destekli ilk okul olma özelliğini elinde bulunduran bir islami okulu (Islamia Primary School), gelirini dünyadaki yetim çocuklara sarf eden bir yardım kuruluşu (Small Kindness), görüntülü ve sesli yayınları, şarkıları, Aids hastalığına karşı mücadelesi, aldığı barış ve yardım ödülleriyle bugünün Yusuf İslam’ı…

Kimdir bu Yusuf İslam (ya da Cat Stevens)?

1948’de Londra’da İsveçli bir anne ve Yunan bir babadan dünyaya gelir Cat Stevens. İsveç’de sanat ve müzik üzerine eğitim alır. Hristiyan bir aile ortamında yetişir. Fakat kendi ifadeleriyle şöyle der:

”Herkes Müslüman olarak doğar, fakat ailesi onu şu veya bu dine çevirir. Bana da Hristiyanlık öğretildi. Tanrı’nın var olduğunu biliyordum ama onunla direk bir münasebetim olamayacağını düşünürdüm. O’nunla ilişkimi İsa aracılığıyla yapabilirdim. İsa Tanrı’ya açılan bir kapıydı benim için. Fakat İsa’nın heykellerine baktığımda, bunu tam olarak içime sindiremez, benimseyemezdim bir türlü. Sadece bir taştan, kayadan ibarettiler, hayat yoktu onlarda. Tanrı’yı üçlediklerinde ise, iyice kafam karıştı ama bunu hiç tartışmadım. Bir şekilde böyle inandım, çünkü ailemin dinine saygılı olmam lazım diye düşünürdüm. Bir çok geceler, çatıya çıkar başımı kaldırır, acaba gece nerede bitiyor diye merakla gökyüzünü incelerdim.”

Cat Stevens, henüz 15 yaşındayken eline gitarı alır. Kendi şarkı sözlerini yazmaya ve şarkı söylemeye başlar. Bu işte oldukça başarılıdır da üstelik. Şarkıları hemen herkes tarafından dinlenmeye ve sevilmeye başlar. 19 yaşında büyük bir başarı elde ettiği ilk albümünü çıkarır. Plakları kısa sürede İngiltere ve Amerika’da satılmaya başlar. Yakışıklıdır, güzel bir sesi vardır ve güzel şarkı söyler. Gazeteciler, televizyoncular nereye gitse peşindedir artık. Meşhur olmak, beraberinde bazı kötü alışkanlıklar da getirir. Genç kızlar duvarlara onun resimlerini asar, konserleri dolup taşar.

Fakat o mutlu değildir. İnsanların ondan söylemesini istediği şarkılar da, onun söylemek istediği türden değildir. O şu anda onu meşhur ve biraz da kontrol eden şarkılardan ziyade daha güzel, daha anlamlı, insanların kafasını değiştirecek şarkılar söylemek ister.

O yıllarda, hayat görüşünü değiştirecek bir şey olur. 21 yaşında tüberküloza yakalanır. Doktorlar üç ay hastanede kalması gerektiğini, yoksa ölebileceğini söyler. Öyle yapar ve hastanede olduğu sürece kendi ve hayatı hakkında ciddi şekilde düşünme imkanı bulur. Fakat hala hayata dair çözemediği şeyler vardır.

Hastanedeyken, inceleme imkanı bulduğu hayatından ve  kendinde gördüklerinden pek hoşlanmaz ve geçmiş ile tamamen ilişkisini kesme kararı verir. Doğu dinlerini incelemeye, et yememeye ve insanın iç dünyası ile ilgili şarkılar yazmaya başlar.

Yusuf İslam, hastane günlerini şöyle anlatır;

“Hızlı bir yaşam ve maddi olarak başarılı geçen bir yıldan sonra çok ciddi bir şekilde hastalandım. Bu esnada düşünmeye başladım; Bana ne olmuştu? Sadece bir vücuttan mı ibarettim ve hayatımın gayesi sadece bu vücudu memnun etmeye çalışmak mıydı? Şimdi anlıyorum ki; bu hastalık bana Allah`ın bir lütfuydu ve gözlerimi açmam için bir fırsattı.”

Cat Stevens hayatının anlamını düşünme safhasında, ikinci bir tecrübe yaşar. Pasifik Okyanusunda yüzerken ölümle burun buruna gelir. Okyanusta yüzerken birden deniz ona galip gelir. Tam boğulacağını düşündüğünde Allah’ı düşünür ve anar ve eğer kurtulursa Allah’a itaat edeceğine kendi kendine söz verir. Mucize olarak bir dalga onu kenara atar ve yüzerek karaya çıkar.

Bu olaydan sonra, Budizm ve meditasyona merak sarar ama henüz dünyadan ve toplumdan kendini çekmek için yeterince güçlü değildir. Hala dünya nimetlerine bağlıdır ve zengin ve meşhur olmanın tadını çıkarmaktadır.

O yıllarda kardeşi David, Kudüs`e ziyarete gider. Bu ziyaretinden çok etkilenir ve dönüşte Cat Stevens`e hediye bir Kur`an getirir.

“Müslüman olmamıştı ama bir şeyler hissetmişti. Ve benim de bir şeyler hissedeceğimi düşünmüştü. Kur`an-ı okur okumaz her şey açıklığa kavuştu; Kimdim? Nerden geliyordum? Hayatımın anlamı ve sebebi neydi? gibi sorular anlamını buldu. İslam`ın gerçek din olduğuna karar verdim. Bütün peygamberlerin dini aynıdır ve aynı şeyi emretmek için gelmişlerdir. Yapman gereken şey sadece Allah`ın emirlerini takip etmektir.”

İslamı kabul edişi

Bu olaydan sonra, kötü alışkanlıklarını bırakır. Nihayet, uzun araştırmalardan ve arayış döneminden sonra 1977’de İslamiyeti seçip adını Yusuf İslam olarak değiştirir. Hayranları kararından dolayı şaşkın ve dehşete düşmüşken, ailesi onun yanında olur ve onu destekler.

1978’de son albümünü yapar ve evlenir. 1980’li yıllarda çocuklarını yetiştirmek ve İngiltere’de okul açmakla ilgilenir. Balkanlar,  Afrika ve Endenozya’daki Müslümanlar ve yetim çocuklar yararına yapılan yardım çalışmalarına katılır, kendisi de bir yardım fonu kurar.

Müziğe tekrar dönüşü;

2001 yılında müzik hayatını değiştirecek bir olay olur. Oğlu Muhammed ona bir gitar hediye eder. İslamın müziğe ve estrümana karşı uzak olduğunu düşündüğü için, biraz tereddütlü bakar gitara. Araştırmaları sonucu, Kur’an’ın açık ve seçik olarak müzik ve estrümandan bahsetmediğini, müziğin mekruh ve haram oluşunun bir yorumdan ibaret olduğunu, asıl yasak olanın küfür, inkar, ahlaksız ve anlamsız ifade ve sözler olduğu sonucuna ulaşır.

Yusuf İslam gem vurduğu şarkı yazma ve çalma isteğini oğlunun da ısrarıyla kademeli olarak aşmaya çalışır ve yeniden şarkı yazmaya ve bestelemeye başlar.

“Gitarı ilk elime alışımda sanki bir bent, set vardı da önü açılmış gibi müzik ve sözler hiç fazla güç sarfetmeden dökülüveriyorlardı…Bir amatör gibi unuttuğum akortları yeniden öğrenmek eğlenceliydi.”

Bir gün güzel sesinden yeniden şarkılar duymak isteyen hayranları nihayet dileklerine kavuşur. Yusuf İslam, ismini “Yusuf” şeklinde kısaltarak, 2006 yılında tekrar müziğe döner ve “An Other Cup” adlı albümünü çıkarır. Sonraları eski ismini tekrar kullanmaya ve kendisini Yusuf/Cat Stevens olarak tanıtmaya başlar.

Kültürler arası köprü kurmayı amaç edinerek yaptığı albümü, eski hayranlarını mest ederken, yeni hayranlarının gönlünde özel bir yer bulur.

“Bir çok şey değişti. Bugün ben kimseye nasip olmayan bir noktadayım. Müslüman Batı’yı, Batı İslam’ı anlıyor. Bazılarının geçmeye korktuğu kültürel köprüleri kurmaya yardımcı olmak benim için çok önemli.”

Sonuç olarak Yusuf İslam, müziğe geri dönme sebebini ise kısaca şöyle özetliyor;

“Beni bugün bulunduğum yere getiren müziğin dilinin, iletişimin en iyi yolu olduğunu düşünüyorum. Bende olan bu melekeyi, Allah’ın bana bir lütfü olarak görüyorum. Politikaya girmeyi hiç düşünmedim, çünkü politika insanları ayırıyor. Halbuki müziğin birleştirici gücü vardır. Ve benim için şarkı söylemek, konuşmaktan çok daha kolay. Bir filozofla tartışabilirsiniz ama iyi bir şarkıyla asla…Öyle sanıyorum benim bir kaç iyi şarkım var.”

Yusuf İslam’dan öğrendiklerimiz;

Yusuf İslam’ın kendini bulma ve keşfetme yolunda gayreti ve İslam’dan sonraki hayatı, bütün insanlığın ibret alacağı güzellikte. Onun içinde bulunduğu ortam, sıradan, herkesin kolaylıkla vazgeçebileceği türden değildi. O çevresinde milyonlarca hayranını, zengin ve eğlenceli hayatını, zirvedeyken ve en önemlisi genç yaşındayken bırakmış biri olması bakımından büyük önem arz ediyor. İnsanların sizi çıkardığı zirveden inip, Rabbinin gösterdiği yere razı gelmek, her babayiğidin harcı olmasa gerek. Ne mutlu İslam’ı öğrenip yaşayana ve onun yolunda hangi şartlarda olursa olsun sapasağlam durabilene…

Araştırma; Rabia YENER

[bdp_ticker ticker_title=”Son Yazılar” theme_color=”#dd9933″ font_color=”#4c4f56″]

6 Yorum / Comments

  1. Emel 02/02/2018 at 12:23 - Cevapla / Reply

    Tebrik ederim Rabia hanım çok güzel bir çalışma olmuş.İslamla şereflenmenin insana kazandırdığı mutluluğu,dünya şöhretlerine değişilmezliğinin verdiği huzuru hissettirmişiniz.

    • Rabia Yener 02/02/2018 at 12:23 - Cevapla / Reply

      Tesekkur ederim Emel Hanim, boyle bir mutlulugu ancak yasayanlar hissedebiliyor degil mi? Selamlarimla

  2. jhdjdhs 02/02/2018 at 12:20 - Cevapla / Reply

    rabia hanım tamam böyle de müslüman olduğu için ülkesinden atıldığı ayrıntılarına hiç girmmemişsiniz

    • Rabia Yener 02/02/2018 at 12:21 - Cevapla / Reply

      Yusuf Islam Ingiltere`de yasiyor ve ulkesinden kovuldugunu ilk kez sizden duyuyorum. Sizin bahsettiginiz olay Amerika`ya gelis hadisesi olmali, kendisi Amerika`ya geliyor ve havaalanindan geri cevriliyor. Gerekce ise terorist listesinde ismi bulunmasi. Daha sonra bunun bir isim benzerligi oldugu aciklandi ve kendisinden ozur dilendi. Bu olaydan sonra da defalarca Amerika`ya geldi….

      Biz bu olaydan neden bahsetmedik; cunku bu tarz bilgiler kamuoyunca malum ve ufak bir goggle arastirmasiyla elde edilecek bilgiler. Ne boyle bir bilgiye bogulmaya ve ne de hos olmayan hadiseleri hatirlatmaya gerek var diye dusunuyorum…Selamlarimla

  3. Misafir 02/02/2018 at 12:19 - Cevapla / Reply

    S.a Rabia hanım sizi tebrik ediyorum, islama girmiş kişilerin hayatını anlatan yazı dizileri gerçekten çok etkiliyeci ve güzel örnek teşkil edici. Rabbim sayılarını çoğaltsın, islamı hayırlısı ile dünya ya hakim kılsın inşallah. Amin

    • Rabia Yener 02/02/2018 at 12:20 - Cevapla / Reply

      WAs Sevgili Misafir, ben de ziyaretiniz ve tesvik edici yorumunuz icin tesekkur ederim. Selametle kaliniz.

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Go to Top